Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1-Hakim saçı sakalı uzamış Necip fazıl üstada "maymuna dönmüşsün Necip" demiş. Necip fazıl yüzünü duvara çevirip: "şimdi de duvara döndüm" demiş. 2-Üstad Necip Fazıl Kısakürek bir gün konferans verirken salonda bulunanlardan birisi kürsüye salatalık fırlatır. Salatalığı eline alan Necip Fazıl salondakilere dönerek: "-
Bir Adalet Hikâyesi "Kuvvetler Ayrılığı"
Kuvvetler ayrılığını herkes bilir ama neden gerekli olduğunun tam bilindiği söylenemez. Eski bir adalet hikayesi üzerinden neden gerekli olduğunu öğrenelim. Babası ölen iki kardeş miras kavgasına düşmüş. Tarlayı aralarında bir türlü paylaşamıyorlarmış. Adaletiyle nam salmış bir hakime gitmişler. Hakim küçük kardeşe 'istediğin gibi ikiye böl' demiş... Kendisine şaşkınlıkla bakan abisine de demiş ki 'sen de o iki parçadan istediğini seç' Seçimi abisinin yapacağını bilen küçük kardeş bölüşümü eşit yapmak zorunda kalır. Abi de kendisi de yarıyı aşamaz. Kuvvetler ayrılığı budur. Burada küçük kardeşi yasama, abisini yürütme, hakimi de yargı olarak düşünebilirsiniz. Bu üç kuvvet, hukuki güvenliği getirir. Yasaları koyanlarda uygulama yetkisi de olursa yasayı kendi lehine yazar. Uygulayıcılar yasa koyarsa kendilerini uygulama dışı bırakır."
Reklam
Bir Böcekleşme Hikâyesi- Serdar Aygün
Bir Böcekleşme Hikâyesi: Dostoyevski’nin hemen hemen bütün romanlarında bezgin, umutsuz, korkak; tıknaz, toparlak yüzlü, hafif şapşal görünümlü, çoğu zaman sırnaşık ve az evvel okkayla içtiği votka yüzünden burnu kıpkırmızı olmuş bir “mujik”e (erkek Rus köylüsü, "herifçik") rastlarsınız. İşin garibi, fizyonomisi böyle resmedilen bu
Bi Yerde Bu Yaziyi Okudum.Gercekten Çok Etkiledi Beni ve Siz Değerli 1K ailesi ile Paylasmak İstedim. Adım Muhammet. On dokuz yaşındayım. Atık kağıtlar topluyorum ve Kızılay`dan Ulus`a kadar üç kez yürüyerek gidip geliyorum her gün. Beş arkadaşımla kalıyorum iki göz odalı bir evde. Onlar atık kağıt toplamıyor; Mevlüt inşaatta çalışıyor mesela,
Oğuz Bal
Vaad edilen bütün özgürlükleri bir kenara koyup birine bağlanmayı denedim. Denedim ve bağlanabilmekte başarılı ancak bağlı kaldığım insanın yanımda olmasını sağlamakta başarısız oldum. Ben başarısızlıklarıyla başarılı bir adamdım keza. Yaptığım salçalı tostların üstü yanardı hep mesela, ancak ekmeğin içindeki kaşar kıvamında erimiş olurdu. Her, ağaca tırmanmaya çalıştığımda mutlaka ağaçtan düşerdim ancak kırık çıkıksız atlatırdım. Tıpkı aşık olmak gibi, uzun süreli hasarlar değil de kısa süreli acılar nakşedilirdi. Neyse siktir edin bu safsataları. Sigara için, içmiyorsanız bile bugünlük için. Bırakırsınız mutlaka, ki bırakılıyor bu meret beş kez bırakmışlığım var,öyle ki başlamak bitirmenin yarısıdır. Hem ne demiş yazar? "Yalnızlık da bir nevi tutsaklıktır."
554 öğeden 541 ile 550 arasındakiler gösteriliyor.