Tabip neşter vurma gönül yarama,
Kapat üzerini; sar, gizli kalsın,
Zahmet edip boşa ilaç arama,
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın.
Yaradanım hoş yaratmış cismini,
Gönlümün köşküne astım resmini,
Sayıkladım durdum yarin ismini,
Allah'ın seversen, sil gizli kalsın
Sevdiğimi söyle, durma koş götür,
Mektup yazamadım, zarfı boş götür,
Gözlerimden birkaç damla yaş götür,
Götür sevdiğime ver gizli kalsın.
Sevdasını çektim çile demedim,
Bülbüle demedim, güle demedim,
Kalbimde sakladım, ele demedim,
Bırak gönlümdeki yar gizli kalsın.
Eminoğlu sevda yaşattım serde,
Can dayanmaz aşk denilen bu derde,
Senden sorarsa "Mezarı nerde?"
Onu da söyleme, yer gizli kalsın.
Tolstoy'un 1852 yılında yayınlanan detstvo isimli ilk kitabında; duygularımızı ifade ederken yakalandığımız boşluk ve yetersizlik hissi şöyle anlatılmıştır;
" bir kez daha tekrar ediyorum, duygular ve davranışlar arasındaki tutarsızlık, duyguların içtenliğini gösterir."
Her bireyin kafasında değerlerden oluşan bir hiyerarşi bulunur. Bazı kimselerin ortak değerleri vardır. Bu sayede birbirleriyle yakınlık hisseder ve iyi anlaşırlar. Bazılarının değer yargıları uyuşmazlık gösterebilir. Bu kimseler de ya birbirlerine karşı saygı ve hoşgörü gösterirler ya da birbirleriyle anlaşmazlık yaşar ve çatışırlar. Bu
Jane Austen " bazen duygularımı kendime saklıyorum, çünkü onları tarif edecek bir dil bulamıyorum " ve " seni daha az sevseydim ,bunun hakkında daha çok konuşabilirdim " demişti.