Hayat ve gerçeklik...
Yetenekli kadınlar, yaratıcı hayatlarını geri alırken bile, güzel şeyler ellerinden, kalemlerinden,bedenlerinden akarken bile,hala gerçek birer yazar,ressam, sanatçı, insan olup olmadıklarını sorgularlar.Neyin "gerçeği" oluşturduğu konularında kendilerine eziyet etmekten hoşlansalar bile yaptıkları herşey gerçektir.Bir çiftçi toprağa şöyle bir göz atıp ilkbaharda alacağı ürünü hesaplandığında gerçek bir çiftçidir.Bir koşucu ilk adımı attığında gerçektir.Bir çiçek hala ana kökünde olduğunda gerçektir.Bir ağaç hala çam kozalağında,tohum olduğunda gerçektir.Yaşlı bir ağaç yaşayan gerçek bir varlıktır.Hayata sahip olan herşey gerçektir...
208 syf.
·
Not rated
||Mesleğim Yazarlık-Haruki Murakami|| • Haruki Murakami okumaya ilk olarak “Koşmasaydım Yazamazdım” kitabıyla başladığım için daha romanlarını okumadan yazarı kendisiyle tanışmış gibi olmuştum ve de çok sevmiştim. Bundan mütevellit Mesleğim Yazarlık kitabını da heyecanla aldım ve okudum. Yazar burada belirli başlıklar altında düşüncelerini ve
Mesleğim Yazarlık
Mesleğim YazarlıkHaruki Murakami · Doğan Kitap Yayınları · 2019686 okunma
Reklam
Mezar taşı
Haruki Murakami 1949-20** Yazar (ve koşucu) En azından sonuna kadar yürümedi.
Sayfa 166Kitabı okudu
96 syf.
10/10 puan verdi
Kesinlikle, tek kelimeyle “mükemmel” bir hikaye. Akıcı anlatımı, yazar anlatırken anlattıklarının insanın içine işlemesi, hissettirmesi o kadar muazzamdı ki, boş dersimde, bir oturuşta okudum. Ahh Sadako, ahh kuşum dedim. Keşke hiç savaşlar olmasa ve keşke hiç çocuklar ölmese. O kadar acı ki bir ülkenin bir atom bombasıyla yerle bir olması ve bir sürü insanını kanserle kaybetmesi. Savaş sadece bulunduğu bölgeyi değil, etrafını da, bizleri de yok ediyor aslında. Japonya’da hiroşima felaketinden sonra küçük bir kızın kanser sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine yazılmış bir hikaye. Küçük kız, yerinde durmayan kıpır kıpır bir çocuk. Her anlamda da çok başarılı. Aynı zamanda da iyi bir koşucu. Ancak en güzel hayallerini kurduğu sırada lösemi olduğunu öğreniyor ve bütün hayalleri geride kalıyor. Artık elinde kalan bin adet turna kuşu yapabilmek. Okuyunuz, okutunuz efendim.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110.5k okunma
190 syf.
8/10 puan verdi
Hepimiz biliriz, arabayı kaldırırken debriyajı kavra ve yavaş yavaş gaza bas diye. Ancak o debriyajı kavramamız gerekli sonra da araba sorunsuz gider. Aynı Stefan Zweig'in eserlerinde de görülüyor bence. Yazarın betimlemeleri gerçekten harika ancak malesef bazen betimleme uzun cümlelerle devam edince bu sefer de konu bütünlüğünü yakalayamayabiliyoruz; hele de hayallere, işlere ya da dışardan gelen seslerde bayağı etkili. Ayrıca öykü olduğundan dolayı isterse 80 sayfa olsun o gün içinde okunmadıkça da anlaşılmıyor. Şahsen ben Amok koşucusunu 3 güne ayırdım ve olaylar zincirini kaybettiğimden zor toparladım. Çünkü yazar hiç ara vermiyor. Ve mutlaka sessiz bir yerde kafa dinlenmiş halde okumak gerekli. Can yayınlarından çıkan bu kitapta 7 tane öykü var. 1- Bir Çöküşün Öyküsü: Oldukça güzel, bunun incelemesini yapmıştım önceki incelemelerimde zaten. 2-Madalya: Bu öykü bana "Piyanist" filmini hatırlattı. öyküyü okuyanlar ve "Piyanist" filmini izleyenler anlayacaktır demek istediğimi. 3-Bezginlik: Şimdiki liseli, üniversiteli gençliği anlatıyor bence :) 4-Ay Işığı Sokağı: En çok beğendiğim bu kitap. Cimriliği ve insan elindeki değerini yitirmesinin ne kadar kötü olduğunu anlatmakta. 5-Leoperalla: Aşırı ve yanlış tutkuların esiri olmasının sonuçları. 6-Leman Gölü Kıyısındaki Olay: Bu öyküyü okuyun ardından da "Türk İşi Dondurma" adlı filmi izleyin. 7-Amok Koşucusu: 62 sayfadan oluşan bu öyküyü ilk "Şahsiyet" adlı dizide görmüştüm. Vicdanın nasıl bir duygu olduğunu gözler önüne seren Amok koşucu öyküsünü ve "Şahsiyet" dizisini kesinlikle tavsiye ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2018112.9k okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Koşmasaydım Yazamazdım
Haruki Murakami yazar ve koşucu Bu kitap bence bir insanın durumu ne olursa olsun hayallerinin, umutlarının, hedeflerinin peşinden gitmesini gerektiğini çok güzel anlatıyor hiç bir şey için geç olmadığını gerçekten gönülden istenirse herşeyin üstesinden gelinebileceğini hissettiriyor yazar işini gücünü bırakıp hayali olan koşmak yarışlara katılmak için bir sürü yarışa katılıyor ve roman yazmaya 30 yaşından sonra koşarken karar veriyor hiç birşey için geç değil hayat değişkenlikler gösterir Kitaptan alınması gereken bir diğer hususta kişi bir şey yapacaksa önce kendisi için yapmalı çevreye bağlı kalmadan etrafında ki insanlara kulak asmadan hedefleri doğrultusunda ilerlemeli kitap kısa akıcı bazı yerlerde aynı muhabbetler biraz sıksa da kendine bağlıyor ve okutuyor kitabı beğendim okumanızı tavsiye ederim.
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,864 okunma
Reklam
63 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.