En Yeni Alev Alatlı Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Alev Alatlı sözleri ve alıntılarını, en yeni Alev Alatlı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmanın ikinci alanı, sadece bilinmeyen şeylerde değil, asla bilinemeyecek şeylerde de odaklanır. Dinin adının kötüye çıktığı yer de burasıdır. Herhangi bir sapkın hareket bilinemeyecek olana dini bir açıklama getirerek saf ya da yarım akıllıları peşine takabilir: örneğin, 70’lerin sonunda Guyana, 1997’de ‘Heaven’s Gate’ deki kitlesel intiharlar gibi, Müslüman müfritlerin intihar bombacıları örgütlemeleri gibi. Teröristlerin ‘kafirleri Tanrı’nın izniyle bertaraf edecekleri’ne dair beyanları, amaca ulaşmak için dinin çarpıtılarak kullanılması demektir, sahte din teşkil eder.
Özetle, islam düşüncesi, Aristo’nun başını çektiği, Yunan felsefesini temel almakla birlikte, Yunan düşüncesine getirdiği eleştiriler, doğrultmalar, iyileştirmelerle büyür. İslam mantığı diye bilinen harman, zamanla Aristo mantığına galebe çalar, yerine İbni Sina mantığını (Avicennian logic) yerleştirir.
Düşüncenin olmazsa olmazı, tuğlası, demiri, çimentosu, harcı dil ise, akıl yürütmenin olmazsa olmazı mizan-ül akl; yani, aklın ölçüsü yani mantık. Doğru düşünmek için akıl yeterli değil, akıllı olmak için akıl da yeterli değil, ‘aklın ölçüsü’ şart.
Bizim tarihimiz kadar saptırılmış bir tarih yeryüzünde herhalde yoktur.
Bir yerin vatan bellenmesi için daha kaç asır lazım sana.
İzmler, idrakimize giydirilen deli gömlekleri.
Kendi vatanına faydası olmayanın Batı Trakya'ya faydası olur mu?
Türklüğe Sevdalı , Türklük için her şeylerini seve seve vermeye hazır bu insanlar kendi vatanlarında neden bu kadar öksüz bu kadar sahipsizdiler.
Zeka, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum. Ağzımdan çıkan her sözün, her kelimenin doğru olmasını istiyorum.
Sayfa 151 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Ülkücüler, İsmet Paşa'yı Türkçülüğün şifa bulmaz bir düşmanı olarak görürler, komünizmin milli eğitimden başlamak üzere pek çok kurumda filizlenmesinden onu sorumlu tutarlardı.