En Eski Andre Hodeir Sözleri ve Alıntıları
En Eski Andre Hodeir sözleri ve alıntılarını, en eski Andre Hodeir kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir müzikseverin, bir eserin yapısından çok, duygusal içeriği ile ilgilenmesi hiç de yanlış sayılmaz. Somut bir örnek alalım. Bir masa olsun bu.
Bu masa gündelik işe yarayan basit bir nen değil de, bir sanat möblesi ise yukarıda saydığımız gibi tür, biçim, deyiş ve yapı tanımlamalarını buna uygulayabiliriz. Örneğin diyebiliriz ki masa, möble türüne girmektedir; yemek masası biçimindedir; ‘Empire’ deyişindedir. Yapısını tanımlayabilmek için de kaç parçadan oluştuğu, uzatma ekinin olup olmadığı, bacaklarının çatma ile desteklenip desteklenmediği belirtilir. Bu ayrıntıların masa sahibinden çok marangozu, oymacıyı ilgilendirdiği, masa sahibininse onu sadece güzel bulmasının yettiği söylenebilir.
Bunun gibi, bir sonat bölümünün iç yapısı bir dinleyiciyi pek ilgilendirmeyebilir, ama onu çalacak olan meslek adamının en ince bağlantılarına dek onu tanıması gereklidir.
Sayfa 18Kitabı okuyor
J. S. Bach
Biçim ve türlerden konu eden bir kitapta zamanının biçim ve türlerine örnek vermiş birinin adı nasıl olur da anılmaz.
Sayfa 12Kitabı okudu
Bir şey ya büyüklüğüyle, ya gördüğü işle, ya verdiği ilgiyle geri kalanların üstüne çıkmalı.
Ruskin
Sayfa 13 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Bölüne bölüne öyle bir yere gelinir ki tür nerede biter, biçim nerede başlar kestirmek pek kolay olmaz.
Sayfa 14 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Benzerliklerinin tümü ayrılıkların tümüne eşit değil mi?
Sayfa 14 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Ne denli belirsiz ve saymaca olursa olsun tür kavramı kolaylık veren, dahası, zorunlu, gerekli bir kavramdır. Biçim ve deyiş kavramlarının getirdiği sorunların sınırlarını ayırdetmeye yardım eder.
Sayfa 14 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
[…] deyiş sanatçının düşüncesine bastığı damgadır.
Sayfa 14 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Dahası, her türün, her biçimin kendine en uygun gelen bir deyişi vardır. Sanki yaratıcı kendi deyişi ile eserin türüyle biçiminin deyişi arasında bir bağdaşma yolu bulmalıdır. Yaratıcı bu dili kendi içinde buluyorsa bağdaşma zorlamasız olmuştur. Örneğin Palestrina, din dışı bir tema alsa bile bir missayı bir madrigalden daha kolaylıkla yazar. Çok kez bu bağdaştırma zorunluğu sanatçıyı korkutur: Wagner oda müziği yazmaya hiç yanaşmamıştır; Schubert, bütün çabasına karşın, iyi bir opera ortaya koyamamıştır. Kimi zaman da bu bağdaşmaya karşı gelmek bir türün yenilik kazanmasını sağlamıştır: De bussy'nin operaya yeni bir deyiş getirmesi gibi …
Sayfa 15 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Şurasını belirtelim ki tür-deyiş kavramı, deyiş-kişilik kavramından daha bulanıktır. Örneğin, ikisi de opera türünden gelme Sevilya Berberi ile Pelleas arasında deyiş bağı hemen hemen hiç yoktur; beri yandan iki karşıt türden gelme, ama aynı kalemden çıkma 'Sol minör yaylı dörtlüsü' ile Pelleas arasındaki derin yakınlıkları yadsımak kimsenin aklına gelmez.
Sayfa 15 - TÜR, DEYİŞ, BİÇİM, YAPIKitabı okudu
Boris de Schloezer'in uygun bulduğumuz bir tanımlamasına göre: yapı, değişik parçaların bir bütün meydana getirmek üzere çatılış yolu, biçim ise bir birlik olarak ele alınan bu bütünün ta kendisidir.
Sayfa 16 - Biçim ve YapıKitabı okudu