Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elmo To

Açlık korkusu tüm Avrupa'yı sarmış ve sık sık da gerçeğe dönüşmüştür. Ancak ben, o dönem­ de, büyük nüfusa oranla besin kaynaklarının, sıkça öne sürüldüğü kadar kıt olmadığına inanıyorum. İnsanlar çoğunlukla gerektiği kadar yiyecek, ürün ve mal bulabiliyorlardı. Sonuçta, yeterince parası olmayanların mut­suzluğu, belki de onların temel gereksinimlerden yoksun oluşlarından de­ğil, hayatta kalmak için gerekli besinlerden daha fazlasını elde etme ola­naklarının olmamasından kaynaklanıyordu. Doğru ifade etmek gerekirse, yoksullar "lüks" olanın özlemi içindeydi.
Reklam
Elmo To
@Elmoto·Bir kitabı okumaya başladı
Çatal Kültürü
Çatal KültürüGiovanni Rebora
10/10 · 5 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazıları yamyamlık fikrinin bir yanlış anlamadan veya önyargıdan ibaret olduğunu ileri sürdü. Aslında "yamyam" (cannibal) sözcüğünün kullanımı Kristof Kolomb 'un yanlış anlamasından kaynaklanmak­taydı. On beşinci yüzyılda Batı Hint Adaları'na ulaştığında Ko­lomb burayı Hindistan, halkını da Moğol sanmıştı. Moğollar İs­panya'da yaygın olarak "Han'ın (Khan) torunları" adıyla anıldığı için Kolomb onlara cannibas adını verdi. Sonra da Avrupa'ya "Cannibas'ın insan yediğini" bildiren bir not gönderdi. Kolomb'un hikayesi bütün Avrupa'ya çabucak yayıldı ve Can­nibas sözcüğü değişim geçirip cannibals olarak genelleşti.
Elmo To
@Elmoto·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Seneler
SenelerAnnie Ernaux
8.1/10 · 1.591 okunma
Reklam
Orta­çağ'da onlara öyle çok da ihtiyaç duyulmaz, madeni parayı destekle­yen bir devletin yokluğunda mal temini takas esasına dayanır. Kaldı ki dönemin toplum anlayışının yerini alan basitleştirilmiş tabloda yapılması gerekenler son derece açıktır: Her şey üçe bölünmüştür. En tepede, dualarıyla şeytana karşı savaşan oratores 1 (rahipler) bulunur; hemen ardından, kılıçlarıyla kilisenin düşmanlarına karşı koyan bellatore 2 (soylular) gelir; bunlardan sonra ise laboratores'in 3 (geri kalan herkes) oluşturduğu devasa ve belirsiz kitleler vardır: Bunlar çalışmak suretiyle diğer iki gruptakilerin geçinmesini sağlamakla yükümlü­dür, ilahiler söyleyemeyecek ya da kılıç savuramayacak denli meşgul­dürler. Elbette paraya ihtiyaç duyulmaz: Bir miktar buğday üreten herkes elindekinin önemli bir kısmını derebeyine vermesi gerektiğini 1 (Lat.) Dua edenler. 2 (Lat.) Savaşanlar 3 (Lat.) Çalışanlar.
19. yüzyılda Avrupalılar bacaklara karşı özel bir duyarlılığa sahipti. Oysaki bazı Müslümanlar, bir kadının yüzünün evin dışında her zaman kapalı kalması gerektiğine inanmaya devam ediyor. Ortadoğuda bulunan birçok Avrupalı gezginin belirt­tiği üzere: Tarlada çalışan bir Arap köylü kadın, üzerinde peçesi ol­madan görüldüğünde, eteğini başına geçirir . Bu sayede, Ba­tılı düşünce yapısına göre, bedeninin çok çok daha utandırıcı bir parçasını gözler önüne serer. Tutucu Yahudi ve İslami geleneklerde, erkekler her zaman, kadınların ayakları ile kadın saçlarıyla olduğundan daha az so­run yaşarken; Avrupa 'da Victoria döneminde ise kadınlar çev­relerinde karmaşaya sebep olmamak için bir an için bile olsa ayak ya da topuklarını gösteremediler. Eski Çin'de, bir kadının çorap giymemesi, Japonya'daki bir kadının ensesinin kapatıl­maması ile aynı derecede ayıp ve utanç vericiydi.
Sayfa 110Kitabı okudu
İnsan dünyasında güzellik, esas olarak kadın cinsiyeti ile ilişkili hale gelmiştir. Bu düşünceye dayanarak dinler, bazen bedenin, saçın ve hatta kadınların elleri ve yüzlerini bütü­nüyle kapalı kıyafetler ve peçe ardına gizleyerek "Kaosun Önlenmesi'ni" zorunlu kılmıştır. Neden erkeklerin yüzleri, saçları ve sakallarının ortalıkta açıkta bırakılması daha az he­yecan verici olsun ki?
328 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Giyinmenin Kısa Tarihi
Giyinmenin Kısa TarihiMineke Schipper
7.5/10 · 47 okunma
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.