"Geçerliliğini yitiren o kadar çok şey var ki. Ama bunca yıl sonra bile, sözcükler hâlâ önemini koruyor. Herkesin hâlâ sözcüklere gereksinimi var. Düşünmek, yazmak, düş kurmak, umut ve dualarımızı dillendirmek için sözcükleri kullanıyoruz."
"Güneşin doğuşu gibi şeyler engellenemez, tek yapabileceğin izlemektir.
Findel sözcüğü ortaya çıkalı henüz üç hafta bile olmadı. Şimdi görüyorum ki, bu bir öğretmenin hep umut edip hayalini kurduğu türden bir şans: Parlak genç öğrencilerin eski, iç sıkıcı bir sınıfta edindikleri bir fikri gerçek dünyalarında sınadıklarını görme şansı. İtiraf ederim ki, bütün bunların nasıl sonuçlanacağını merak ediyorum. İzlemekten başka yapabileceğim bir şey yok."
"... Ama sanki bu oyunda benim de oynayabileceğim küçük bir rol olabilir diye düşünüyorum ve işte, kötü adam olmayı seçtim. Bütün iyi öykülere kötü bir karakter gerekir, öyle değil mi?"
"İnsan güneşin doğuşunu izleyebilir, ama o süreci yavaşlatma, durdurma ya da geriye alma olanağına sahip değildir. Bense senin sözcüğüne bunu yapmaya çalışıyordum."