Anne Frank kitaplarını, Anne Frank sözleri ve alıntılarını, Anne Frank yazarlarını, Anne Frank yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bütün bu sıkıntılara dayanır da bu patırtı bittikten sonra hala ortada Yahudi kalırsa, o zaman değil damgalı olmak, tersine örnek insanlar olarak parmakla gösterileceğiz"
"Öldükten sonra da yaşamak istiyorum. Onun için Tanrıya bana bu vergiyi bağışladığı, kendimi geliştirmek, yazıyla kendimi, içimdekileri anlatmak kolaylığını verdiği için dualar ediyorum."
Böyle gelmiş böyle gidiyor, hiçbir şey değişmiyor.
Kimse nedense kendi eksiklerini görmüyor.
Önemli olan hep başkalarının hataları,
İnsan isteyince, hata bulmak en kolayı.
İnsanlar benliklerini saklamak için neden her yolu deniyorlar, bana söyler misin? Ya da ben neden diğerleri varken çok farklı davranıyorum? Bir sebebi olması gerektiğini biliyorum ama bence bazen kimseye, hatta en yakınına bile güvenememen korkunç bir şey.
"Ben mütevazı olmak falan istemiyorum. Hep gördüm ki mütevazı olmayan insanlar mütevazı olanlara oranla daha çok öne çıkabiliyorlar." Sonra bana döndü: "Sakın mütevazı olma Anne, yoksa ilerleyemezsin."
Anne Frank ’ın gözünden, dilinden... Büyüyebilseydi çok büyük bir yazar olabilecek potansiyele sahip bir çocuk-yazardan. Ya da gerçekten çocuk mu acaba? Kitabın başlarındaki Anne’nden belki çocuk olarak bahsedilebilir fakat ailesi ve komşuları ile Gizli Bölme’de yaşadığı süre içerisinde aşama aşama Anne’in gelişimini görüyoruz. Kitabın başında doğum gününden, karnesindeki notlardan, erkek arkadaşlarından bahseden, henüz bir çocuk olduğu için savaş veya siyaset haberleri duysa da olayın ciddiyetinin farkına varma kabiliyetinden yoksun olan tasasız haylaz küçük kız çocuğu; Gizli Bölme’ye geldikten sonra sürekli ama sürekli kendini geliştirme isteği içerisinde olmasıyla, ilgi alanlarıyla, düşünce dünyasının gelişim düzeyiyle ve bu düşünceleri anı defterine yazış şekliyle duyarlı, ilke ve hedef sahibi bir genç kız haline geliyor.
Yazarın toplama kampında hayatını kaybettiğini biliyor olarak kitaba başlamış olmama rağmen Anne’in hatıra defterine yazdığı en son günden sadece dört gün sonra Gizli Bölme’ye baskın yapıldığını ve savaşın bitmesine sadece birkaç hafta kala Anne’in bir toplama kampından vefat etmiş olduğu şeklinde kısa bilgilendirmeyi okuduğumda sanki içime bir şey oturdu.
Hala bu hissin etkisindeyim. Bu şekilde olmamalıydı... Anne büyüyüp istediği gibi bir gazeteci, bir yazar olmalıydı; istediği yerleri gezmeli görmeli, yine istediği gibi kendini geliştirmiş topluma yararı olan bir kadın olmalıydı...