1967 yılında Bursa'da doğdu, İstanbul, Diyarbakır ve Eskişehir'de büyüdü. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü'nden mezun. 1997 yılından bu yana şiir, öykü, deneme yazıyor
Bugün size okumaktan çok zevk aldığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Arzu Çur’un Ayşegül Boşanıyor ki, kitabın adı bile beni güldürmektedir. Ne de olsa belli bir dönemde doğan kişilerin ilk kitapları arasında Ayşegül’ün maceraları yer almaktadır.
Bizim sahilde, parkta görmeye alıştığımız Ayşegül, 30lu yaşlarının başlarında evliliği ile ilgili
Feminizmin unuttuğu bir gerçekliği vurgalayan bir yapıtla karşı karşıyayız.
Kadının itilmişliği,yoksulluğu, yoksunluğu üzerine kurulu politikaların göz ardı ettiği nokta : Toplumsal değişimdir.
Sorun Ayşegül'ün ya da başka bir kadının sorunu değil;ÇAĞIN BAŞ DÖNDÜRÜCÜ DEĞİŞİMİ KARŞISINDA DEĞİŞMEYEN, DEĞİŞİME BİR KAYA GİBİ DİRENEN TOPLUMSAL YAPIDIR.
Ayşegül el bebek gül bebek büyütüldü. Aç kalmadı, susuz kalmadı, evden dışarı tek başına adım atmadı. Yapması gereken ve kişiliğini bulmasına yardım edecek pek çok eylemi ailesi onun adına ve onun yerine gerçekleştirdi. Ayşegül düşünmedi; çünkü yerine annesi, babası zaten düşünüyordu.
Ayşegül evlendi, zengin bir yaşamda düşünmesine ve yapmasına gerek yoktu. Zaten yaşadığı toplum da bireyin düşünmesini ve yapmasını isteyen bir toplum değildi.
Bir de kocası vardı artık. O, Ayşegül'ün yerine düşünebilirdi, çalışabilirdi, kendini var edebilirdi.
Ayşegül nasıl var olacak?
Boşandı.
Bir köpek yavrusu gibi kulağından tutulup kapının önüne koyuldu.
Ciyaklamaları beyhude !
Ayakları üzerinde durmasını öğrenecek ama ne pahasına.
Yazarın ilk ve tek kitabı olmasına rağmen bu denli akıcı, samimi ve sanki arkadaşımın başına gelenleri okuyormuşum gibi hissettirmesi gerçekten enfesti. Göz operasyonu geçirmesem bi çırpıda bitirirdim gerçekten içine alıp sizi bırakmayacak cinsten bi’ eser!!