Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asyacan Nermin Devrimci

Asyacan Nermin Devrimciİki Cami Arasında Aşk - Mihrimah'ın İhaneti yazarı
Yazar
7.2/10
33 Kişi
185
Okunma
2
Beğeni
2.675
Görüntülenme

En Eski Asyacan Nermin Devrimci Sözleri ve Alıntıları

En Eski Asyacan Nermin Devrimci sözleri ve alıntılarını, en eski Asyacan Nermin Devrimci kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüreğimi her yere bırakmışım, bıraktığım yerler benden çok uzağa savrulmuş gitmiş.
Camın bir tarafını kaplarsan , ayna olur .Dışım ele kapalı sana açık.Ruhum sana ayna.
Sayfa 91 - mola kitapKitabı okudu
Reklam
Sıfırın altına düştüyse zemherin , bir günlük yaşam için ne çaba veriyor gör kozasından çıkan kelebeğin .
Sayfa 95 - molaKitabı okudu
Tez gelmez cihana, sen gibi sine-i gulşende yok imiş nasip kadere rıza dir kula münasip Takdire adavet ar'dir Mihrimah Beşeri imtihan mevzuunun asli Mahşere uzadı ,vuslatin faslı Bilmezler bu benna nedendir yaslı Sinan'Sinan'nın tek derdi ,yar 'dır Mihrimah
NERDESİN EY SEVGİLİ
Bir gün kim bilir belki belki bir gün yazılanlar gerçeğe döner,akar bir bir yürek özünden damlalar , döner bahar dalına. Öter bahçede bülbül , gül dalında damlar birdamla kan . Kim bilir belki gökyüzünde güneş, yakar biz dağlarını suya döner hayat ...***
AŞK İLE YÜKSELİŞ
Kemiklerim un ufak , beynim paramparça. Kanım çekiliyor bedenimden artık . Bu dünya değil beni ezen sevgili . Sensizlik ruhumu ezip geçen . Yoruldum sana aman dilemekten. Toprak kucak açmış çırpınıyor canım bedeninde.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Gül sayesinde yanmaktan kurtulan dikene bak bir. Sen gülsün,ben senin dikeninim madem, Gül bahçesine bensiz gitme,istemem.
Uzaklaşmalıydı bu koskoca kentin hengamesinden. Kendini yutan boşluğundan. Ayağı toprağa basmak istiyordu. Toprak üzerinde yalınayak koşmak, bir ağaç gölgesinde serinlemek, bir çeşmeden kana kana su içmek istiyordu...
Acılarını biriktiriyordu, bilinmez bir sevgi ve geçmişi uğruna. Kendine bile dar gelen o sevdanın ateşi parlıyordu sönük bir köz gibi gözlerinde. O insan için ipe geçmiş kederler diziyordu gönül ağacının dallarına. Zamansızlığa gömülü şiş göz kapaklarından akıyordu yalnızlığı. Hayal kırıklıklarını tüm sıradanlıklarını bir dalgalı saçın kıvrımlarında boğuyordu maviye inat. Adını bile bilmediği yerlerin ıssızlığıyla savunmasız, çaresiz yüreğinin acılarıyla boğuşuyor, ellerini yıkadığı suyun yüreğine değip orayı da yıkamasını istiyordu.
Yaradana inanıyordu. Yeryüzünün, gökyüzünün, hayatın bu ilahi güçle yönetiliyor olması, kendi kaderinin de onun eseri olduğunu düşünmesi ona yaşama gücü veriyordu.
Reklam
Fakat Sinan, unutma ki yıldız ve ay, ay ve yıldızdır; bizse onların karşısında sadece insan. Bize düşen onları uzakta da olsalar izlemektir." dedi.
Aşk" dedi Derviş Ali, dünyada kavuşmak için değildir. Kavuştuğunda aşk olmaktan çıkar. Vuslata eren gönül, gün gelir bıkıp usanır. İçinde her an ona kavuşma ümidi olmasa bunca camiyi, hanı, hamamı nasıl yapardın?"
Ey benim sessizliğim...Ey benim yüreğimde şahlanıp göz pınarlarımdan şahdamarıma düşen yağmur kokulu Sultanım.Aynı yürek,aynı telaş ve aynı aşkla yanarken,bu ölüm ayırır mı bizi?Ben toprak sen gökyüzü olduğun sürece gün gelir,örteriz birbirimizi. Ay’ım,Güneş’im... Elveda sevdiğim.
Sayfa 196Kitabı okudu
Onlar sadece aşk diyorlar sana, Oysa aşk sultanı mısın sen benim.
Sayfa 53
158 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.