Kadın, sustu... Yeni bir hayat nerede nasıl başlayabilirdi ki, düşündü içinden. Günler geçip, giderken ne bırakırdı geriye, iyinin ya da kötünün karşılığı neydi bu hayatta? Renkler, sesler, yüzler ayrı ayrı yaşamlar niçindi? Caddeleri sokaklara bağlayan, sokakları döken sihir; o sonsuz büyüyü anlamak için neleri, ne kadar yaşamalıydı ki insan? Bedelsiz iyiliklerine, yalnızlığı karşılık bulan insanları caddelerde, sokaklarda buluşturan o tanrı, göğün neresindeydi?
Ölüm de, yaşam da aynıydı aslında. Her şey aynı ipin ucunda sallanıyordu... Bütün acılar, bütün yaralar ve merhemler, bütün var oluşlar ve bütün yok oluşlar aynı yerde olmaktı aslında.
Büyüdükçe, büyüyordu içimdeki sıkıntı . Büyüdükçe, insanlığımı daraltan bir hastalık yayılıyordu ruhuma. Ne kadar çok zaman geçiyorsa üstünden göğün, o kadar çok istiyordum yeryüzünden kopmayı.