Ulu yaratıcımız adına hepinize selam olsun!...
.
Dr. Mehmet... Karısının ölümünden sonra canından çok sevdiği çocuklarına adamıştı kendisini... Kızı Ayşe ve oğlu Can.. Ancak bir sabah, tam da oğlunun gözleri önünde kendisini balkondan boşluğa bıraktı... Öldü Dr. Mehmet.. Göçüp gitti gitmesine ancak, arkasında tam bir kaos bırakarak... Çocukluk arkadaşı Cengiz Gökmen hem çocuklara destek olmak, hem de arkadaşını son yolculuğuna uğurlamak için memleketine geri geldi..
.
Mezarlıkta, tam da babası defnedilecekken Ayşe 'den bir feryat yükseldi... Bağırdı, daha çok bağırdı... Ve kahkahalarla gülüyorken, kendini kaybetti!.. Herkes gibi kendisi de yaşadığı yoğun acıdan kaynaklandığını düşünüyorudu.. sonun başlangıcı olan olayların tam da ortasında olduğunu tabii ki bilmiyordu! ... Bu dünyada insanlardan başka varlıklar olduğuna inanıyor musunuz? Uzaylılar mı? Yoksa!... Cinler mi? Peki, ne biliyorsanız unutun. Çünkü bu eser sizlere doğru bildiklerinizi unutturacak!.. İstila başladı!... Kapı pencere kapatmak da çare değil... Artık hiçkimse güvende değil!... Onlar çok yakınımızda!... Hissediyor musunuz?
.
Korku gerilim severlerin mutlaka okuması gereken bu eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
#okudumbitti #kitapyorum
#durmoreisrafil 177 Sayfa
.
"Yerimden kalkmaya, gözümü açmaya korkuyorum. Sanki açmazsam gün başlamayacak, kıyamet kopmayacak, her şey başlamak için benim ilk hareketimi bekleyecek. Donup kalacak.."
.
"Ya kıyamet gerçekten kopacaksa usta?
.
Herkese Merhaba
.
Bugün sizlere
Bülent Sabırlı
Öncelikle olayların Bursa’da Arnavut göçmenlerin yoğunlukta olduğu Zafer Mahallesinde geçiyor oluşu 4 yıldır Bursa’da yaşayan ve göçmenlerin konuşmalarını, samimi davranışlarını, kültürlerini seven biri olarak daha kitabı okumadan beni heyecanlandırmıştı ve ilgimi arttırmıştı. Romanda olaylar ana karakter olan
... Peşin peşin söyleyeyim: Yalanı, dolanı hiç sevmem. Öyle kurusıkı sallayayım, şişinip övüneyim yok bende. O yüzden olanı biteni dosdoğru anlattım.
Değil mi Aguş Aga?
“Dogri bre sülo. Olmayaydın sen, az kaldi üfleydi israfil boriyi!”
... “Kıyamet geldiğinde kapılar çalınacak imiş güm güm diye. Zannederim evliyalar yapacak bu işi. Zaten oradan anlayacağız ne vakit kıyamet kopacak. Hepimizin kapısı birden çalındı, demek o zaman kıyamet geldi...
... Sakallı bebek konusunda çok çeşitli ihbarlar yağıyor ve hatta doğum sırasında görevli olanların konuşmamaları için korumaya alındığı iddia ediliyor...
Merhaba arkadaşlar sizlere güzel bir kitap yorumuyla geldim.
.
.
1987 yılında Cerrahpaşa hastanesinde sakallı bir bebeğin doğacağı ve doğduktan sonra kıyamet kopacağı söylentisi başlamıştır.
.
.
1987'de gerçekten gazetelere konu olmuş bir yazıyı Arnavut dili ile eğlenceli şiveli yazıları eşliğinde güzel bir kitap okudum.
Dur More İsrafilBülent Sabırlı · Dorlion Yayınevi · 202018 okunma
Yer:Bursa’da bir Arnavut Mahallesi
Zaman:1987
Olay:Kurban Bayramı’na bir kaç gün kala Cerrahpaşa Hastahanesi’nde sakallı bir bebek doğar ve bayramın 1. günü kıyametin kopacağını söyler.
Üstelik kurgu gerçek, Türkiye’yi o zamanlar ayağa kaldıran büyük bir söylenti, gazetelerde manşet.
Söylentiler büyüdükçe büyür.
Annesi doğumda ölmüştür, doktorlar ve hemşireler bebeği öldürmüş müdür?
Sakallı bir bebeğin doğacağı büyük kıyamet alametlerinden biridir.
Kah bebeği görenler, anası babası büyücü diyenler, yok mübarek zat diyenler, inananlar inanmayanlar derken bakalım neler olmuş?
Dur More İsrafilBülent Sabırlı · Dorlion Yayınevi · 202018 okunma
Ülkemiz yazınında çok sık rastlanmayan bir konuda yazılmış. Okudukça merakınızı arttıran, elinizden bırakamadığınız bir roman. Gerilim unsuru biraz daha arttırılabilirdi herşeye rağmen. Metafizik güçler, kamuoyu oluşturma gibi farklı bir içeriği var. Romanın önemli bir kısmının Bursa'da geçmesi ayrı bir hoşuma gitti.