1981'de Erzurum'da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdi. İlk şiirleri Varlık dergisinde çıktı. Daha sonra çeşitli dergilerde şiirleri yayınlandı. Henüz 18 yaşındayken, 1999 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü'nü aldı. Lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi felsefe bölümünde, yüksek lisansını University of Virginia'da tamamladı. Akademik çalışmalarını ABD'de sürdürüyor. 2006'dan beri Zaman gazetesinin kirap eki Kitap Zamanı'nın editörlüğünü yapıyor. İstanbul'da yaşıyor. Yayımlanmış kitapları: Yaslı Mızıka, Uzakta Beyaz, Unuttum Dünya, Şiirim Gibi Yaşadım (Hilmi Yavuz'la Nehir Söyleşi). Yaslı Mızıka, şairin ilkgençliğe vedası...
Yeni Hayat Gazetesi yazarı.
Sürgün yalnız yurdu terk ediş midir? Sürgün aileyi mi yitirmektir, dostları mı, kitapları mı? Galiba gerçek sürgün, bir ülkeyi sevme duygusunu yitirmektir.
bir duvar çeker beni uzaktan
yüzümdür; birikir, uzak bahçe sesleri
akşamlar çoktan kayboldu, çoktan
azalır gibi karanlığın bir yeri
geldin, öyle ki, dokunur gibi cama
başladığın yerde bitir akşamı;
bir duvar dibinde kırık kapanma
olduğun kış günleri orda mı?
Kendi yalanına inanan adamdır şair ;
yenilgiler upuzun , şairliğin hükümsüz...(s.63)
.
"Deniz ve şehir " şairin vazgeçemediği iki unsur, çoğu şiirinde .Galiba bizim de ayrılmak istemediğimiz ve bırakamadiğimiz iki unsurdan biri .Şehir , rüzgarın bile esmediği , insanların birbirlerine yabancı olduğu , kimsenin birbirini anlamadığı bir yaşam alanı. Deniz ise tam tersi bir özelliği var : insanın maneviyatını yükselten ,ona huzur ve yaşama sevinci veren eşsiz bir güzellik .Şimdi ,benim aklıma takılan soru şu : "Nasıl olur da bu iki unsuru , şair şiirlerinde yer veriyor ve bunlar birbirleriyle nasıl iyi anlaşıyor?" Galiba sorunun cevabı çok açık : #İstanbul