Ceza ne denli çabuk ve işlenen suça yakın olursa o denli çok adil ve yararlı olur. Çok adil diyorum. Çünkü, bu çabukluk, geleceğe dönük belirsizliğin doğuracağı yararsız ve acımasız işkencelerden suçluyu kurtarır.
''Pek az sayıda ulus mutludur yeryüzünde. Onlar da kötülüklerden sıyrılıp iyiliğe doğru yönelen ve insanlara ilişkin düzenlemelerin ve değişimlerin yavaş evrimini beklemeyen, ancak iyi yasalarla onların ara geçişlerini hızlandıran uluslardır.''
''Gelin görün ki, ancak çok az sayıdaki insan, cezaların barbarca olduklarını, mahkemelerde uygulanan ceza yöntemlerinin ve yargılamaların ilkelere aykırılıklarını görüp incelemiş ve onlara karşı çıkmıştır.''
''Suçları önleyen en önemli frenlerden biri, cezaların ağırlığı değil, cezaların kaçınılmaz olmalarıdır. Hafif bile olsa bir cezanın kaçınılmaz bulunması, ondan yakayı sıyırmanın olanaksız olması, cezadan kurtulma umudunu veren daha acımasız ve ağır bir başka cezanın yarattığı korkudan her zaman daha büyük bir korku, bir etki doğuracaktır. Çünkü ufak bile olsalar, kötülükler/acılar kaçınılmaz olduklarından insanların ruhlarını her zaman ürpertirler.''
“Kamuya ve devlete güvenin anıtı ve insan ahlakının temeli olan kutsal yasaların ihanete ve ikiyüzlülüğe izin verdiklerini duyan vicdanımın sesini boğmak için boşuna çırpınıp duruyorum.”