Daniel L. Schacter Gönderileri
Daniel L. Schacter kitaplarını, Daniel L. Schacter sözleri ve alıntılarını, Daniel L. Schacter yazarlarını, Daniel L. Schacter yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar herkesçe bilinen kamusal olayların tarihlerini anımsamaya çalışırken de sistematik hatalar yaparlar, çok önemli ve çarpıcı olayların, hemen hemen aynı zamanlarda meydana gelmiş olan daha önemsiz olaylardan daha yakın zamanda gerçekleştiğini düşünme eğilimi gösterirler.
Kaynak belleğinin görevini yerine getirememesi sağlam bir temele dayanmayan ve muhtemelen tehlikeli inançların oluşumuna yol açar.
Sosyal psikologlar, insanlar bilgilerinin kaynağını unuttuklarında inançların güvenilir olmayan kişilerin ifadelerinden oldukça fazla etkilenebildiğini göstermişlerdir.
Donald Spence
Geçmiş bizim farkına vardığımızdan çok daha yoğun olarak çözümleme sürecinde sürekli olarak yeniden inşa edilmektedir.
Anılarımız hep bir inşa faaliyetinin ürünüyseler ve zaman zaman da çarpıtılıyorlarsa, hayatlarımız ve kendimiz hakkındaki en temel inançlarımız esas itibariyle yanlış olabilir mi?
Zaman ve bellek ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiştir, anılar her zaman geçmişle ilgilidir ve genellikle geleceği biçimlendirir.
Hatırladığımızda, bir örüntüyü, onu belleğimizdeki en uygun örüntüyle eşleştirerek tamamlarız, kayıtlı bir resmin üzerine ışık tutmayız.
Son derece önemli bir fikir, beynin anımsama esnasında bir "inşa" eylemi gerçekleştirdiğidir.
Anılarımız büyük ölçüde olaylar konusunda yaptığımız ayrıntılı değerlendirmelerden ibarettir.
Çoğu zaman kontrolü otomatik pilota bırakır, çevremiz ve deneyimlerimiz üzerine düşünmezsek, bunun bedelini nerede olduğumuza ya da ne yaptığımıza dair sadece kabataslak anılara sahip olarak ödeyebiliriz.
Ancak görünen o ki sadece belirli bir semantik kodlama türü yüksek düzeyde bellek performansına yol açmaktadır, yeni bilgiyi zaten bildiklerinizle birleştirmenize imkan veren ayrıntılı bir kodlama işlemi.
Dayanıklı bir anı oluşturmak için, gelen bilginin bellekte zaten varolan bilgiyle anlamlı bir biçimde ilişkilendirilerek çok daha ayrıntılı olarak ya da derinlemesine kodlanması gerekmektedir.
Görsel imgeler yaratmak bir olayı hatırlıyor olduğumuza inanmamızı sağlayabilir, bu olay hiç gerçekleşmemiş olsa bile.
Daha eski anılarda kendimizi aktörler olarak görme eğilimindeyken, daha yakın zaman öncesine ait anıları özgün bakış açısına benzer bir bakış açıdından yeniden deneyimleme eğilimindeyizdir.
Hatırlama, anımsayıcı için, zihinsel zaman yolculuğudur, geçmişte olmuş bir şeyin bir anlamda yeniden yaşanmasıdır.