"O gösterilerden birine gitmeyi istemek için gerçekten de manyak olmanız gerekir efendim," diye destek verdi. Sonra da bana bakıp göz kırptı ve sessizce, "Gidiyoruz!" dedi.
Bencilce ve ziyankar bir davranıştı bu. Korkakçaydı. Hiç kimse yaşamdan kendi isteğiyle vazgeçmemeliydi. Zamanı geldiğinde ölüm zaten sakince kapınızı çalacaktı. Bu gerçekleşmediği sürece de tüm canlıların üzerine düşen görev, ne olursa olsun yaşamaya çabalamaktı.
"Ölümlü biri, bu evrensel yapbozun doğasını ve işleyişini düşünerek delirebilir. En iyisi şimdiki zamanın sorunlarıyla ilgilenmektir; böylece akıl sağlığını koruyabilirsin."
"Yalnız şunu bilmeni istiyorum:
Elime geçen ilk fırsatta sana ihanet edeceğim.
Eğer bu yaptığını ödetmek için bir fırsat bulursam kaçırmayacağım.
Bana hiçbir zaman güvenemeyeceksin."
Birbirimize bakıp sırıttık. Her ikimizin de dehşete kapıldığını biliyorduk; ama en azından beraberdik. Yalnız olmadığınız zaman korkmak, o kadar da kötü bir şey değil.