yirmibeş Ekim önce ensemden tutup Tanrı
hayata bıraktı bırakalı
sudan çıkmış balık misali
ölüme çarpa çarpa yaşadım
Tanrı görmüyor
Tanrı duymuyor
Tanrı bilmiyor
Tanrı üç maymunu oynuyor
siz Tanrı'ya ne çok benziyorsunuz bayım
n
En çok Azraili kıskandım,
aynı zamanda her yerde nasıl olabiliyordu?
Bir görüş vaktinde elbet soracaktım bunu.
Ama ölmek en çok anneme yakışırdı.
Azrail'i reddeder en şık ölümleri giyer çıkarırdı.
En son babam terk ettiğinde öyle bir öldü ki bir daha ölecek hali kalmadı..
“Çünkü biz renkli şarkılar bağırıyoruz meydanlarda,
gökkuşağını çiziyoruz yerin dibine.
Acıyarak sevişiyoruz, acıtarak,
korkarak ve kaçarak.
Kanayarak seviyoruz ve kendimizi kanatarak.”
''Makasların kör baktığı saçlarımı dolayıp boynuma, beni taşımayacak bir şiire daha asıyorum kendimi. Oysa bir şiirden yaratıldığımı sanırdım bir zamanlar; mutsuz ve çiçeksiz ve umutsuz bir şiirden..."
"Tanrı'm benden şiir olur mu?''