‘’Geçmişi bırakmaktan bahsediyorum,yok etmekten değil…Eski fikirlerinizi,düşüncelerinize sahip çıkmayın, ama onlardan kurtulmaya da çalışmayın, öyle yaptıkça onlara yoğunlaşarak enerjilerini daha da büyütürsünüz, yalnızca salın gitsinler…’’
‘’Beden söyler bazen zihnin ‘sustuklarını’… Beden,hastalıklar aracılığıyla bizimle konuşur.En önemlisi,beden yalan söylemez.’’
.
.
‘’Mutsuz ruh bedeni hasta ediyor buna hiç şüphe yok artık.’’
Sonsuz hayır sahibi Allah, kullarına zulmetmediğine göre dert nedir? Bizim tekamülümüz için o anda ihtiyaç duyduğumuz "öğretmen"dir. Dert diye adlandırdığımız şeye "ne öğretiyor bu bana, hangi eksik olan yanımı tamamlamak için geldi?" Diye bakarsak kâmil ve sürekli öğrenen insan olabiliriz.
Çevremizdeki enerji alanını, bizim hayata verdiğimiz tepkiler oluşturuyor.
Yani çevreye verdiğimiz tepkiler, sözler, davranışlar, enerji alanımızı (aura) oluşturuyor ve bu enerji alanı da geri dönüp iceriyi, bizi etkiliyor, yankı gibi...
Beden, hastalıklar aracılığıyla bizimle konuşur. En önemlisi, beden yalan söylemez.
İçinizde kopan fırtınaları belli etmeden bir ömür harcarsanız da, beden dili çoğu zaman ele verir.
Sağlık, yalnızca hastalık ya da sakatlık halinin olmaması değil, fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal olarak tam bir iyilik hali içinde olma durumudur.
“Aklınızı mümkün olduğunca tedavinize takmamaya çalışın. Dayanıklılık ve gücü düşünürseniz bunları kendinize çekersiniz. Sağlığı düşünün ve elde edin!”
Sevgi şifadır, değişmek ve iyileşmek için gerekli olan sihirli güçtür.
Kendine, diğerlerine ve hayatın getirdiklerine karşı duyulan koşulsuz sevgi iyileştirir.
Sevgi bir alışveriştir, yansımadır; verdiğiniz kadar alırsınız. Sevgi verirseniz, sevgi alırsınız, bu değişmez bir evrensel yasadır.
Söylenmek, şikayet etmek, suçlamak, hakaret etmek, bağırmak, bunların hiçbiri ama hiçbiri sevgi vermek değildir!
Bizi hasta eden her zaman bedensel ihmaller değildir, bazen de hastalıklar bize duygusal açlıklarımızı hatırlatır.
Sevgisizlik en temel duygusal açlıktır.
Eminim ki Allah istese hiç hasta olmayan bir beden yaratabilirdi, ama istemedi... Neden mi?
Çünkü hastalıklarla bize sinyal vermek istedi.
Hangi organ veya sistemimizi yanlış kullandık, nerede hata yaptık da işleyişi bozduk diye.
Bazen bedenimize bazen de ruhumuza yaptığımız yanlışları düzeltmemiz için bize ayna tuttu hastalıklarımızla.