İnsan fizyolojik bakımdan bazı yönleriyle, diğer hayvanlar gibidir, ama öte yandan bu sınırı aşar, bir ölçüye kadar kendi içgüdülerini kontrol altında tutabilir. Hangi ölçüye kadar bunu yapmalıdır, bu sorunu çözmek için yöntemler nelerdir, bu sorulara henüz hiçbir ülkede yanıt bulunamamıştır. Bazı hallerde, bugün “Stalinist” dediğimiz aşırı derecede sert önlemlere başvurulur. Bunlar, savaş zamanlarında, mücadele dönemlerine özgü, özellikle çok katı bir ahlak anlayışının ürünleridir.
Birisi gecenin geç saatlerine kadar fabrikada kalıp filancanın ya da fişmekancanın ne yaptığını gözlüyordu. Bu devrimci ahlaka ters düşen bir davranıştır.