Fatih Akın kitaplarını, Fatih Akın sözleri ve alıntılarını, Fatih Akın yazarlarını, Fatih Akın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yakın dönem Türkiye tarihinde azınlıklara ilişkin önemli bir olay 6-7 Eylül olaylarının konu alındığı kitap.Üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Türkiye Cumhuriyeti öncesi azınlıklar, Osmanlı Devletinde millet sistemi, gayri müslimlerin sosyo ekonomik toplumsal hukuksal statülerinden bahsedilmiştir.
İkinci bölüm; 6-7 Eylül olayları ve o dönem iktidardaki Demokrat Partinin azınlıklara bakışı değerlendirilirken, son bölümde Fener Rum Patrikhanesi, Ekümeniklik meselesi, Heybeliada Ruhban Okulu, Patrikhanesinin mülk edinmesi gibi konular ele alınmıştır.
Bu kitap "Türküm" diyebilen ve Türk Üst Kimliğinde buluşan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının geçmişinde utanılacak,boynunu büktürecek hiçbir şeyin olmadığının ve başı dik, göğsünü gere gere "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyebileceğinin belgesidir.
AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'deki iki tür dini "azınlık" üzerinde duruluyor.Biri,"non-muslim" yani "gayrimüslimler" ; diğeri ise, "non-sunni" yani"Sünni olmayan" azınlık.
Sünni olmayan azınlıkla Aleviler gündeme getiriliyor.Dikkat edilirse AB,kendi üyesi ülkelerde dini azınlık tanımlaması yapmıyor.Mezhep tabanlı bir ayırım da söz konusu değil.Buna karşılık, Türkiye'de hem dini,hem mezhebi hem de etnik temelde "azınlık" sorgulaması yapıyor.
Aslında net ve açık bir çifte standart ortaya konuyor.Bir karşılaştırma imkanı vermesi açısından,Almanya'da Yahudiler bile "azınlık" kabul edilmiyor.
Menderes ve Zorlu ile ilgili olarak iddia makamı;
Türklerin Kıbrıs davasındaki durumlarını güçlendirmek için ufak bir nümayişi gerçekten tasarladığını ve polisin nümayişçilere karışmamak için emir aldığına dair hatırı sayılır feri deliller ortaya koyuldu.
5 Ocak 1961'de kararlar açıklandı.Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu;6 sene hapis ve 375 lira ağır para cezası aldılar.
Yassıada Mahkemeleri kararları hâlâ tartışma konusu olmakla beraber Menderes ve Zorlu'nun 6/7 Eylül olayları nedeniyle aldığı cezanın bu iki devlet adamının asılmasında payı olduğu bir gerçektir.
Hükümet adına kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı Fuat Köprülü de özetle şunları söyledi:
"Böyle bir felaket bütün Türk Milletini üzmüş,maddi ve manevi zararları milletin her ferdi vicdanında hissetmiştir.Bütün mebuslar tesanüt içinde bulunmalıdır.Hadiselerden hükümetin haberi evvelden vardı.Ancak zamanı belli değildi..."
Fuat Köprülü'nün konuşmasında esas önemli olan ise çıkan olaylardan "Hükümetin haberi evvelden vardı" sözü DP Hükümetini zor duruma düşürmüştür.
Öyle ki yıllar sonra bile 6/7 Eylül olaylarının tertipçisi DP Hükümetidir tezini savunanlar hep bu konuşmaya atıfta bulunmuşlardır.