Konfuçyus'un doktrini insandaki akla hitap eder. Bu doktrinde hiçbir mistisizm, tabiatüstü kudretlere hiçbir çağrı yoktur.
Ölümünden az önce müridlerinden birisi dua etmek teklifinde bulunur. Üstad, şu cevabı verir: "Benim duam, hayatımdır."
İlkel insanlardan yirminci yüzyıla mülkiyet fikrini işleyen bu eser, bu kavramın nasıl zamanla değiştiği ve geliştiğini ortaya koymaktadır. Yazar Fransız olduğu için daha çok batı merkezinden yazılmış bir eser olsa da kendi fikri dünyamızı şekillendirmede önemli olabilir. Tavsiye ederim.
Bir tarla bereketli, bir hayvan verimli olabilir. Fakat para suni bir şey olduğundan diğer bir şeyi doğuramaz: Bunun için onun kısır olarak kalması lazımdır.
Ruh fikri, insan başlı bir kuş hiyeroglifi ile ifade edilir. Onun gökte, güneşin yanında uçtuğu, ya da yeryüzünde mutlu vâhalarda oturduğu, yahut bir yeraltı dünyasında yaşadığı tasavvur edilir.
Tanrı belki ancak tarihin bu anında insana bu kadar yakın olmuştur: Çünkü insanın yakın çevresindeki nesnelerle hâzır-nâzırdır ve kısmen de insanın kendisinde mündemiçtir. Netice olarak Totemizm'in kökünde olan şey tedhiş ve baskı değil, sevinçli bir inançtan doğan duygulardır.
"Yaşadığın sürece gönlüne uy; ölçüsüzce eğlen; gönlünün üzüntüye kapılmasına fırsat verme; arzularını doyuma ulaştır, dünyada olduğun sürece mutluluğu araştır. Çünkü hiç kimse malını mülkünü yanında götürmez. Buraya gelen hiç kimse de geri dönmez."