Şu da belirtilmeye değer ki, Marx’ın ve Engels’in bazı kısımları yukarıda verilen makalelerinin toplandığı “Din Üzerine ” isimli kitapta, Hristiyanlığa ait örnekler vererek yaptıkları sınıf ve dolayısıyla ekonomik ilişkiler genellemesine İslamiyet uymamaktadır. Çünkü herkesçe bilindiği gibi Hz. Muhammed, o zamanki Arap toplumunda “en asil” addedilen Kureyş kabilesinin “en muteber” ailelerinden birine mensuptu ve varlıklı bir kadın olan Hz. Hatice ile evlenmiş olmasından dolayı da zengin bir hayat sürebilirdi ama o, eline geçen zenginliği eşinin de rızasıyla hayır işlerine sarf etmiştir. Bu konumdaki bir insanın, doğuştan gelen üstünlükleri iptal edip, herkesi eşitleyen; zenginlerin servetlerinden fakirlere mecburi bir pay ödeten, 0 paydan fazlasını da vermeye teşvik eden bir dini tebliğ etmesi, kendisine ve mensup olduğu sınıfa imtiyaz tanıyıcı bir özellikte olmamıştır, çünkü aksine var olan imtiyazı yok etmişlik gerçeği aşikârdır. Fakat yukarıda belirtildiği gibi Marx ve Engels, asıl detaylı çalışmalarını Hristiyanlık üzerine yapmışlardır. Vardıkları hükümden çok emin olmalılar ki, genelleştirmekte herhangi bir mahzur görmemişlerdir. Bu genellemeye rağmen başta Hristiyanlık olmak üzere bir kısmından “kötü” örnekler veren Marx’ın Müslümanlar için sadece “kendini beğenmiş”298 şeklinde zorlama olduğu besbelli bir kusur yüklediğini burada belirtmekte fayda vardır.