İlknur Güntürkün, 1953 yılında İstanbul’da doğmuştur. Evlendikten sonra
soyadı İlknur Güntürkün Kalıpçı olmuştur.
1974 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Tarihi Bölümü’nü bitirerek aynı bölümde asistanlığa başlamıştır. Daha sonra meslek hayatına lisede felsefe öğretmeni olarak devam eden Kalıpçı 1985 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği Atatürkçülük eğitimini tamamlamış ve yaptığı çalışmalar nedeniyle 1996 yılında T.C Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek KurumuAtatürk Araştırma Başkanlığı Haberleşme Üyeliğine seçilmiştir. 17 senedir yaptığı araştırmaları, yurtiçi ve yurtdışı pek çok merkezde uyguladığı bir metodla konferanslar halinde sunmaktadır. Pek çok ödül sahibi olan Kalıpçı’nın ‘Atatürk ve Türk Kadını’, ‘Atatürk ve Eğitim’, ‘Atatürk ve Politika’, ‘Atatürk Basın ve Bursa’ konulu kitapları bulunmaktadır. Kalıpçı evli ve iki çocuk annesidir.
'' Benim felsefe ile aram ne kadar iyi ise filozoflarla da o kadar açık! Tuhaf görülecek bu sözüm ama anlatayım: Bütün filozofların hastalığı her şeyi tek bir nedene bağlamaktır. Kimi bütün yeryüzü bilmecelerini tanrı anahtarı açar der, kimi her şey ''monad(tek)'' tır diye direnir; kimi akıl der, kimi ruh der, kimi ateş, su, toprak der. Kimi de kalkar ille ''madde'' diye tutturur. Her birinin bir gerçek payı var elbette. Ama ''payı'' vardır. Her şeyin aslı maddedir ve insanı madde kanunları yönetir, ne çıkar dinler ne öğüt; inancının doğrultusunda yürür gider... İşte bu yüzden felsefe ile aram iyidir de filozoflarla pek geçinemem. Benim prensibim, her olayı kendi kanunları içinde incelemektir. Ama hiçbir zaman ''insanı'' ve ''evreni'' gözden kaçırmam. Savaşı iyi yapabilmek için savaşı gözden kaçırmayacaksın! Gözden kaçırdın mı, savaşı belki kazanırsın ama, harbi kaybedersin. ''
M.K.ATATÜRK
“Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse hiçbir kimseyi ne bir din, ne de bir mezhep kabulüne zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.”
“Çünkü hükümetin başına gelen her bakan kendine göre bir program yapıyor, onu uygulatıyor. Bir müddet sonra başka bir bakan geliyor, onu beğenmiyor, başka bir program uygulatıyordu. Bu ne gaflet!
İlknur Güntürkün Kalıpçı’ nın yayınlamış olduğu videolardan da takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle öğretmenlerin mutlaka takip etmesi gereken bir yazar. Kitaplarının hepsinde küçük hikayelerdeki ayrıntılarla çok şey anlatmayı başarmış. Atatürk’ ü doğru anlamak için kesinlikle okunmalı.
Yazar, çok uzun bir süredir büyük önderi belgeliklerden edindiği, unutulmuş veya atlanmış ayrıntılara dayanarak ele alıyor. Kendisinin genel ağda varolan görsellerini dinleyen potansiyel okurlar, zaten bu kitabı arayacaklardır.
Özellikle öğretmenlerin ve eğitimcilerin çok faydalanacaklarını düşünüyorum.
Okuyarak, kendilerini geliştirmek isteyen siyasetçiler için de pekçok ders içeriyor.
Bilinmeyen Atatürk'ü arayan herkese önerebileceğim bir eser.
Ezberden değil gönülden tanımak ve anlamak gerek Atatürk’ü. Bir asker, bir devlet adamı olarak değil İNSAN olarak bilmek, öğrenmek ve öğretmek gerek. Tüm gençlerin ATA’sının nasıl bir insan olduğunu bilmesine yardım edecek önemli bir eser. Nasıl bir insan olduğunu bilmek demek ATATÜRK’ü anlama yolunda, onun devrimlerini özümseme yolunda çok önemli bir adım. Çünkü onun insanlığını çözememiş birisi onun neden ve nasıl devrimler yaptığını asla anlayamaz. Onun insanlığını anlamayan birisi yaka, tören ve ezber atatürkçüsü olur kalır.