Kitabı genel olarak beğendim. Olumsuz yani olarak bazi bolumlerin basinda anlatilmak istenenler tam olarak anlatilamamis anlayabilmeniz icin bir muddet daha okumaniz gerekiyor bu aradada anlama cabaniz sonucunde biraz sikilabiliyorsunuz. Olumlu olarak avatar uclemesinin devamini merak edenlerin meraki gideriliyor. Burada çevirmenide tebrik ederim. Cok guzel bir ceviri yapmis.
Yalanlar PrensiJames Lowder · Arka Bahçe Yayınları · 200412 okunma
Bir önceki kitap olan Kara Gül Şövalyesi’nde karanlık güçlere sahip ölüm şövalyemiz Lord Soth, sevdiği Kitiara’nın ölü ruhunun peşindeyken gizemli sisler taradından Baraovia’ya getirilmişti… Kont Von Zarovich’in lânetli tekinsiz korku dolu diyarına…
Bu kitapta Kont Von Zarovich’i görmüyoruz… Önceki kitabın sonunda gizemli sisler yeni bir ülke yaratarak Lord Soth’u bu düzleme mahkûm bırakmıştı… Sahip olduğu bu yeni topraklardan kurtulma ümidini yitiren Soth kalesi Nedragaard’da tahtında hareketsiz bir şekilde uzun yıllar oturmuştur ve geçmişini unutmaya başlamıştır. Birgün komşu ülke casuslarından birisi yakalanıp huzuruna çıkarıldığında kendisi hakkında duyduğu gerçek kırıntıları onu yeniden harekete geçirir.
Uzun yıllar sahipsiz bıraktığı topraklar düşmanlar ve ihanet ağı ile örülmüş ve bu ihaneti ortaya çıkarıp düşmanlarından kurtulması ne kadar kolay olucak yada bu düşmanlara kudreti yeticek mi?
Müttefikleri geeçekten müttefik mi ? Düşman gördükleri gerçekten düşman mı ?
Çok fazla bilinmez çok fazla dolaylı bağlantı çok karışık bir ihanet ağı…
Bu zorlukların sonunda bu topraklardan kurtulma ümidi belirir… Bakalım Lordumuzu neler bekliyor…
Lanetlenmiş çok güçlü bir kara şövalye kendisini hiç bilmediği topraklarda bulursa kendi diyarına dönmek için yol ararken o toprakları yöneten efendiyle nasıl geçinir? Ravenloft diyarı, karanlık, güçlü varlıklarla dolu bir yer, birbirleriyle ilişkileri acımasızca ve mükemmel, fantastik sevenlerin kaçırmaması gereken bir kitaptır.
Klasik-Felsefe-Siyaset üçgenimden çıkarak çocukluk kahramanım Lord Loren Soth'un hikayesini okumaya karar vermekle muazzam bir karar vermişim.
Onun gölgelerde bir anda belirmesi beni hâlâ 10 yıl öncesi gibi heyecanlandırdı. Ölü bedeninden etrafına yaydığı soğuk tüylerimi diken diken etti. Azrael midemi bulandırdı.
10 yıl sonra ölüm şövalyesinin hikayesini okumak bana geçmişimi hatırlattı. 'Ölümlü bir şövalye olduğum zamanlardaki hâlimi.'
SPOİLER İÇERİR
.
Spoilersız inceleme için insta;
Minas.tirith.kutuphanesi
.
.
.
.
.
Öncelikle hikaye tamamen ana daldan uzaklaşıyor. Bunda yazarların değişmesinin de etkisi var. Strahd bu sefer neredeyse hiç geçmedi kitapta. Tamamen olay Lord Soth üzerinden döndü. Tamam da ben Soth'u yan karakter olarak gördüm. Niye zorlayıp baş karakter yapıyorsun ki.
•
Kitabın dili çok sıkıcıydı. Zor bitirdim bu kadar küçük kitabı. Açıp okuyasım gelmedi olaylar bağlantısız anlatım yavaş. Zorlama bir kitaptı benim için.
•
Magda'nın sopası kırılmıştı ama kırılmaz denilen nir sopaydı nasıl kırıldığı anlatılmadı. Kızının bıçağı ona zarar verebilen bir bıçak dendi sondan ama detaysız kaldı.
•
Tuz ruhlarının Vistani kasabasını nasıl bastığı açıklanmadı. Çuvalda mı geldi, kutuda mı, kim getirdi.
•
Kitapta birbiri ardına boşluklar çoktu ve gerçekten inanılmaz yavaş yazılmıştı. Süper başlayan seri giderek aşağıya doğru grafik çiziyor gözümde. Umarım düzelir.
SPOİLER İÇERİYOR
.
Spoilersız inceleme için
.
İnstagram
Minas.tirith.kutuphanesi
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Öncelikle kitap Strahd'ın vampir olmasından yaklaşık 350-400 sene sonra geçiyor. Strahd yine Barovi'da ve oradan kaçmaya çalışıyor ama başaramıyor.
•
Bu esnada Lord Soth isimli bir ölüm şövalyesi Barovia'ya geliyor sisler sayesinde. Hikayenin devamında Strahd vs Soth beklediniz değil mi ? Hayır alakası yok sürekli Soth'un hikayesi anlatıldı onun yaptığı olaylar ve yanlışlardan bahsedildi. Kitabın küçük bir yerinde sadece Strahd'la münasebet oluyorlar. O da çatışma gibi değil Strahd bunu bir işe sürüyor tarzında.
•
Kendi içinde Soth'un hikayesi iyi olsa da Barovia içinde benim için pek etkileyici olmadı. Ben vampirliklerin kol gezdiği bu diyarda, ölüm şövalyesinin macerasını yetersiz buldum. Strahd'ın neredeyse Soth'dan korkmasını daha yetersiz buldum. Kitaptan 300 yıl önce Lich olan Azalin'le dövüşebilecek güçte ol. Bir dünya büyü öğren o haldeyken kork. Garip geldi.
•
Bağımsız olarak iyi bir konu ama Strahd'la daha birleştirilmeliydi bence.
Lord Soth… Ölüm Şövalyesi… Kara Gül Şövalyesi…
Lord Soth. Ejderha Mızrağı serisinde en etkilendiğim ve en sevdiğim karakter olmuştu… Onun hikâyesini daha derinlemesine öğreniyor ve sislerin onu Ravenloft Şatosu’nda hüküm süren Kont Strahd Von Zarovich’in topraklarına götürmesine tanık oluyoruz. Barovia’ya… Girişi olup çıkışı olmayan dehşetin
