İnönü, cumhurbaşkanlığına geldikten sonra diktatörlüğü artırdı, "tek millet, tek parti, tek şef" diye bir sistem kurdu. Millet o demekti, parti demek o demekti, bunun tek adı faşist diktatörlüğü idi, polis devleti idi. (...) Basın bile onun elinde ve onun emrindeydi. Resmen sansür yoktu. Ama bakanlar ve Basın-Yayın Genel Müdürlüğü hemen her gün gazetelere direktifler verirdi. Bu direktiflere uymayanların gazeteleri kapanmak tehlikesindeydi.