Kurtuluş Kayalı

Kurtuluş KayalıTürk Düşünce Dünyasında Yol İzleri author
Author
Editor
7.4/10
26 People
135
Reads
20
Likes
3,539
Views

Kurtuluş Kayalı Posts

You can find Kurtuluş Kayalı books, Kurtuluş Kayalı quotes and quotes, Kurtuluş Kayalı authors, Kurtuluş Kayalı reviews and reviews on 1000Kitap.
264 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
SİNEMA BİR KÜLTÜRDÜR Kurtuluş Kayalı Eser yazarin sinema, kültürve popülarite  üzerine  yazdığı  gazate yazılarınin bir araya getirilmesiyle  yazarin doktara metnini  oluşturmuştur. Eserdeki metinlerin  amacı son dönemlerde magazinin gölgesinde kalmış  olan sanatın farkına varmamızı sağlamaktır.  Sinema son yıllarda  popileritenin etkisinde 
Sinema Bir Kültürdür
Sinema Bir KültürdürKurtuluş Kayalı · Tezkire Yayıncılık · 201515 okunma
Türk entelektüelleri
“Ne yazık ki, günümüz Türkiye’sinde her şey gibi, toplumsal bilimler de yozlaştı. Eline kalem alıp iki satır karalayan, hemen ‘bilim insanı’ oluyor. Hele bunu bir de ‘kurtarıcı bir ideoloji’ adına yapıyorsa, derhal o ideolojinin izleyicileri tarafından ‘üstad’ ilan ediliyor… Kimse kusura bakmasın, ama toplumsal bilimlerde, kırıklı yaşlardan önce ‘ciddi bir şey söylemek’ pek olanaklı değildir; o da çalışmaya 20’li yaşlarda başlamak kaydıyla.” Emre Kongar
Reklam
Evrensellik çerçe­vesinde yerelliğin gündeme gelmesi son dönem aydınının te­mel problemi. Evrensellik bağlamında tikellik öne çıkıyor. Yeni dönemin bir tür aydını iyice yabancısı olduğu alana dö­nerek incelemeler yapıyor. Bu tür incelemeler de eski döne­min muhazakar metinleriyle buluşmayı beraberinde getiri­ yor. Bihruz Bey tüm görkemiyle gene gündemde galiba.
Sayfa 159 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Çizdikleri değerlendirildiği zaman elli beş yıllık bir zaman diliminin incelenmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Döne­ min özellikleri çizdiği karikatürlere haliyle bir ölçüde yan­sımıştır. Kendi çizdikleri ve başkalarının çizdikleri üzerin­ de ayrıntılı olarak derinlemesine düşünmüştür. Bu konu­ lardaki düşüncelerini açık bir şekilde olmaktan ziyade do­laylı olarak anlatmayı yeğlemiştir. Düşünme denemesinin çerçevesini yazdığı sınırlı sayıdaki metinde ve günlük ga­ zete karikatür lerinin temel mesajlarında görmek mümkün­dür. Bir iki konuşmasını okumak bile yaptıktan, çizdikle­ri konusunda ne kadar özenli ve zaman içinde tutarlı ol­ duğunu gösterecek mahiyettedir.
Sayfa 134 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Entelektüel olarak Behice Bora n'ı daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebilmek anlamında bir de yerellik / yabancılık ba­ kımından problemlerin sorgulanması önem kazanmaktadır. Biyografy a'nın bu sayısında yer alan bir başka yazıda da alın­ tılanarak belirtildiği gibi Behice Boran kendisine örnek ola­rak hep Halide Edip Adıvar'ın roman kişilerini almıştır. Fa­kat Halide Edip'in romanları hakkında yazdığı aynı makalede fa rklı düşünceler de iletmektedir. Onun Türk toplumuna ya­ bancı gibi bakan bir yazar olduğunu belirtmektedir: "Geçen gün bir dostumla Halide Edip hakkında konuşurken, 'Hali­ de Edip Türkiye'yi bir ecnebi gözü ile gören ve öyle anlatan bir muharrirdir' dedi ve ilave ett i : 'hem de kendisi bu mem­ leketi tanımağa ve eserlerinde temsil etmeğe o kadar çabala­ dığı halde .. .' Filvaki Halide Edip için konacak en veciz teş­ hislerden biri de budur. Kendisi Türk adetlerinden bahse­ der, eserlerinde harici hayat şartlarını bir sahne dekoru gibi birer birer verir.
Sayfa 118 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Nurullah Ataç da 1940'lı yıllarda sonraki döne­minden bir nebze farklı düşünmekte, tercüme konusun­ da çevirmenlerin önemli ölçüde yaratıcı olmaları gereğini işaret edip, tercümenin bir kavramı mekanik olarak aktar­mak yerine bir başka kültürde yeni baştan düşünmek de­ mek olduğunu belirtmektedir. Sabahattin Eyuboğlu ve Nu­rullah Ataç'ı biraz da o dönemin, kurucuları oldukları in­san dergisinin yönelimleri çerçevesinde değerlendirmek ge­rekmektedir. Tüm bunlardan öte bizzat Hasan Al i Yücel'in kendisi sorunu anlatıldığı şekilde kavramakta ve Doğu kla­ siklerinin çevirisi konusunda ısrarlı olmaktadır. Milli Eği­ tim Bakanlığı'ndan ayrıldıktan sonra da Ankara Üniversite­ si ilahiyat Fakültesi'nde görev yapmakta olan Prof. Anne­ marie Schimmel'den onun üzerine çalışma yaptığı Muham-med lkbal'in Cdvidndme'sini Türkçeye çevirmesini istemiş­tir Bunların dışında çeviri konusundaki yaklaşımı yuka­rıda anlatılagen anlayışlardan farklı değildir.
Sayfa 88 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Reklam
Emre Kongar'm Türkiye'de yazma serüvenine başlama­sı tam da l 960'lı yılların sonlarına rastlamaktadır. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra bir yıl kadar Ameri­ka Birleşik Devletleri'nde bulunmasını müteakip Hacette­ pe Üniversitesi'ne Sosyal Çalışma Yüksek Okulu'nu kur­ mak üzere müdür olarak atanmıştır. Başlamasını takip eden günlerde de Türkiye' de başat olan eğilim çerçevesinde gün­cel düşünsel hayat içinde bir yer edinmiştir. Genellikle de Türkiye'deki temel düşünsel doğrultuyla uyumlu olmuş­tur. Kitaplarım çıkarmay a başladığı dönem de 12 Mart dar­ besinin hemen sonrasına rastlamaktadır. Yazdıklarının an­ lamlandırması açısından bu durumun özel bir önemi var­ dır. Öğretim üyesi ve aydın olarak temel vasıflarından biri fazla yazması ve yazdığı dönemdeki düşünsel ortama uyum sağlama endişesidir. 1970'li yıllarda Türkiye'de entelektüel iktidar bir anlamda Marksistlerdedir. Bunun yanında Cum­ huriyet Halk Partisi'nde somutlaşan sosyal demokrasi de ik­ tidara yakın bir yerde durmaktadır.
Sayfa 74 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
Bülent Ecevit'in demokratik solu diğer siyasal eğilimler­ den bağımsızlaştırma denemesi ve sağ partilerin tabanına hapsolmuş demokratik sol oylan alt yapı devrimi anlayışıy­la demokratik sola yöneltme eylemi 1980 öncesinde başarılı olmuştur. Böylesi bir anlayışın yaşadığımız dönemde de ba­ şarılı olmasını engelleyecek bir durum yok gibi görünmek­tedir. Özellikle 1980 sonrasında yaygın bir biçimde eleştir­ menin ötesinde Bülent Ecevit'in düşüncelerini anlama gere­ği duyulmamaktadır. Bülent Ecevit'in DSP'de somutlaşan si­ yasal doğrultusu ortanın solu döneminden önemli izler taşımaktadır.
Sayfa 42 - İletişim yayınları 2018Kitabı okudu
“Mânâ”ya verdiği önem hayat felsefesini belirledi... Halkın kaderiyle buluşmanın bir başka ifadesi, toplumun gerçeklerinin peşinden gitmekti...
Sayfa 178 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
" Çünkü o da Türk edebiyatında toplumsal gerçekçi çizginin temsilcilerindendir... "
Sayfa 170 - İthaki Yayınları 5 Kasım 2010Kitabı okudu
183 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.