Sabahları beyaz, öğlenleri gri önlük giyiyorduk, teneffüslerde mate çayı içiyor ve kapıcının yuvarlak bir plastik sepette getirdiği en sevdiğimiz çörekleri kapabilmek için yarışıyorduk.
Önlüklerimiz bizi "eşit" kılıyordu; tıpkı gençlere özgü meraklı halimiz ve enerjimiz gibi.