‘İkinci Dünya Savaşı sırasındaki İsviçre gibiydim. Dört bir yanımda bombalar patlıyor, ruhlar işkence çekiyordu ve ben zorunlu tarafsızlığın çizdiği sınırlar içinde güçsüzdüm: Umutlar sönüyordu.’
‘Bir toplumun ahlak kurallarını belirleyen şey ihtiyaçlarıdır ve siyahi Amerikalıların yaşadığı gettolarda ülkesinin ona tek sunduğu masanın üzerindeki kırıntılarken, hüner ve cesaretle kendine ziyafet çekebilen adam kahramandı.’