Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Barlas

6.1/10
11 Kişi
58
Okunma
7
Beğeni
2.983
Görüntülenme

Mehmet Barlas Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Barlas sözleri ve alıntılarını, Mehmet Barlas kitap alıntılarını, Mehmet Barlas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... sadece genç oldukları için akılsız kişilere takılacağınıza, her yaştan akıllı insanları bulmaya çalıştığınız zaman, daha mutlu olursunuz. Neticede gençlik geçici, ama akılsızlık kalıcıdır.
Sayfa 85 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Mavi'nin saraya ya da asalete ilişkin bir renk olmasının kaynağı, İstanbul'dur. Milattan sonra 6'ıncı yüzyılda, imparator Justinyen'i devirmek için çıkan Nika Ayaklanmasında, Saray'ı tutanlara "Maviler", ayaklanmacılara da "Yeşiller" denilirdi. Şimdiki Sultanahmet'te bulunan hipodromdaki yarışlarda da hep maviler ve yeşiller karşılaşırdı. Özetle mavi veya Mavi Kanlı olmak, eski Bizans'ın bir kalıntısıdır.
Sayfa 70 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bugünün dünyasında, elbiselerin renkleri de erkekler için önemlidir. Örneğin bankacılar hiç kahverengi elbise giymez. Çünkü araştırmacılara göre, kahverengi güven vermeyen bir renkmiş. Devlet bakanları da resmi ziyaretlerini, genellikle siyah ya da lacivert takım elbiselerle yaparlar.
Sayfa 64 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Sakın "statü" ile "statükocu" kavramlarını karıştırmayın. Çünkü statükocuların hakim olduğu toplumlarda, kimse tırmanıp, statü sahibi olamaz.
Sayfa 96 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Londra'yı görenler, bu kentteki taksilerin yüksek tavanlı olduğuna dikkat etmiştir. Bu yüksek tavan, silindir şapkalı centilmenlerin eğilmeden rahat oturacağı ölçüler olarak, önce atlı arabalar için belediye tarafından sağlanmış ve sonra taksilerde de uygulanmıştır.
Sayfa 63 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
Dürüst olmak gerekirse hayatım, bu umrumda bile değil.
Reklam
Picasso, yatağının üzerine şapka bırakılmasını "birinin ölümüne işaret" sayar ve çok kızarmış. Napolyon Bonaparte için de ayın 17 si adeta yokmuş. Çünkü 17 sayısının uğursuzluğuna inanırmış...
Sayfa 86 - Birey YayıncılıkKitabı okudu
"Sabahleyin kalktım, kitapları düzeltiyorum. Kaç bin ömrün harcandığı kitaplar. İnsanı insan yapan kitaplar..."
Sayfa 86 - Turkuvaz Kitap - Çetin AltanKitabı yarım bıraktı
Sonra, "Atatürk 1938'de öldü, hâlâ yaşıyormuş gibi davranmak yanlıştır," diye ekledim.
Sayfa 60 - Turkuvaz KitapKitabı yarım bıraktı
:D
İnönü, "Cuma namazlarını yalnız kılarım," derdi.
Sayfa 198 - Turkuvaz KitapKitabı yarım bıraktı
Reklam
1947'deki kurultayda Hamdullah Suphi Tanrıöver, "CHP dinsizlikten kaybediyor," dedi.
Sayfa 43 - Turkuvaz KitapKitabı yarım bıraktı
950'den, bu tarafa Türkiye bir kalkınma hamlesi içindedir. Gerçi Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana kalkınma yolunda özellikle 1938'e kadar bazı ciddi gelişmeler sağlanmışsa da bu tarihten sonra gerek II. Cihan Harbi, gerekse memleketi idare edenlerin zihniyeti bu gelişmeyi yavaşlatmıştır. 1960'tan sonra planlı diye adlandırılan bir devreye girmiş bulunuyoruz. Özellikle bu devrede sol akımlar süratle gelişerek kalkınma modelimize doğrudan doğruya veya dolaylı büyük tesirler icra etmişlerdir.
Ekonomik kalkınmada devletin esas rolü, tanzim edici ve gelişmeyi teşvik edici olması, fertlerin ve kuruluşların ekonomik münasebetlerini düzenleyici, ihtilafların halli, ekonominin rahat çalışması için sık sık değişmeyen kaideler koyması ve engellerin kaldırılarak randımanın yükseltilmesidir. Devlet kaideleri koyarken esas olarak makro seviyede olmalı ve detaylara müdahele etmemelidir. Makro seviyede müdahaleler ancak ve ancak harp hali, büyük tabi-i afetler gibi hadiselere inhisar ettirilmelidir. Bu prensiplerle bir misal olarak fiyatların devlet tarafından tespiti gibi Türkiye'de ve bazı diğer memleketlerde yapılan ve hiçbir zaman da muvaffak olmayan tedbirleri zikredebiliriz. Yeni Görüş' te fiyatlara direkt müdahele yukarıdaki prensiplerin ışığı altında yapılmayacaktır. Bunun yerine genel, fakat daha tesirli, netice alıcı esaslar uygulanacaktır. İstihsalin teşviki, düzenli bir rekabetin teinini, tarım üretiminin pazarlarda satılabilmesi için ölçülü bir desteklemenin yapılabilmesi, para ve kredi sisteminin bu maksatla düzenlenmesi, fiyatları tabii olarak kontrol edecektir. Karaborsa, haksız kazançlar kalkacak, tasarruflar üretim kaynaklarına ve devlete doğru akacaktır.
Türkiye yararına nasıl istifade edeceğimizi araştırmalıyız. Kanaatimce önümüzdeki yıllarda Türk iktisadi dış politikasının ağırlığı şu şekilde olmalıdır: 1. Arap alemi ile özellikle Basra Körfezi'nde olanlarla çok sıkı bir iktisadi münasebete girişmeliyiz. Özel teşebbüsümüzde bu memleketlerle birtakım müşterek teşebbüslere girişilmesini kolaylaştırmalıyız. Arap dünyasının önümüzdeki senelerde çok fazla artacak olan kaynaklarından makul bir şekilde istifade etmeliyiz. Türkiye, Basra Körfezi'ndeki devletlerle iyi münasebetler geliştirilmeli, bunların, artan İran tehlikesine karşı yalnız olmadıklarını hissettirilmelidir. İran ile olan münasebetlerimizi daha başka türlü tanzim etmeliyiz. İran'da büyük Türk aslından halk olduğu gerçeğini yavaş yavaş ortaya çıkarmalıyız. İcabında Van'da kurulacak büyük bir radyo istasyonu ile Azerice yayınlar yapmalıyız. Irak ile münasebetlerimizi geliştirmeli, bu memleketin çok zengin petrol kaynaklarından istifade etmeliyiz. Kuveyt, Suudi Arabistan ve Körfez Şeyhlikleri ile münasebetlerimiz de çok arttırılmalıdır. İran haricinde Basra Körfezi'ndeki memleketlerin 1980 yılında dünya petrol istihsalinin yüzde 45-50 'sini istihsal edecekleri (3640 milyon barregün) ve buna göre de asgari gelirlerinin yılda 70 milyar dolar olacağı hesap edilmektedir. Takriben 15 milyon nüfusa sahip olan bu ülkelerin, surpluslarının (üretim artılarının) 30- 40 milyar dolar olabileceği hesap edilmektedir. İfade ettiğimiz bu rakamlar belki de 1976-1977 senelerinde rea-lize edilebilir. Bu bakımdan meselenin önemi büyüktür. Ve süratle hareket gerektirir.
Saygılı çapkın :D
Çok çapkındı; çapkınmış. Ama eşine de çok saygılıydı.
Sayfa 93 - Turkuvaz KitapKitabı yarım bıraktı
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.