Mina Hepsen İstanbul’da doğdu. Anne ve babasını şaşırtarak (ne aksiliktir ki bunu sık sık yapıyor!) henüz altı aylıkken hikâyeler anlatmaya başladı. Mina, hayatının ilk on yılını Almanya’da geçirdikten sonra, İstanbul’a dönüp International School’da on yıl eğitim gördü. Üniversiteye Boston’a giden Mina, orada geçirdiği dört dondurucu yılın ardından, siyaset bilimi ve felsefe okuduğu Tufts Üniversitesi’nden mezun oldu. Soğuk havayı yeterince tecrübe ettiğine karar vererek Miami’ye yerleşti. Miami’de geçirdiği bir yılın ardından yine yer değiştirme zamanının geldiğini hissettiği sırada, e-postasındaki “Edinburgh’a gel!” davetini geri çevirmedi ve İskoçya’ya yerleşti. Şu sıralar Edinburgh Üniversitesi’nde “yaratıcı yazarlık” üzerine doktora yapan Mina, geri kalan zamanını Old Town civarındaki kafelerde eserleri üzerinde çalışarak geçiriyor ve aynı zamanda iki kız kardeşini büyümemeleri konusunda ikna etmeye çalışıyor.
Sürükleyici bir seri olabilirmiş. Karakterler, olayların yaşandığı zaman ve farklı kültürler olması çekici özelliklerdi kitapta. Ancak en büyük sorun serinin tamamını oturtacak temel bir hikaye oluşturulmamaması. İlk kitap bir hikayeyle başlıyor sonra oradan oraya savruluyor. Tek bir temel hikaye üzerine gidilse çok daha başarılı olabilirmiş. Yinede hızlı akan bir seri, meraklısına zaman geçirmelik öneririm.
6.11.23 Güncellemesi:
Kitabı bu sene ikinci kez okudum. İlk okuduğumda da çok keyif almıştım bu kezde keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Türk bir yazarın hem fantastik hem de tarihi kurgu yazması güzel bir başarı.
Ki kalemi de kendini okutacak kadar akıcı ve güzel. Kitabı bulursanız mutlaka şans verin 3 kitaplık serinin ilk kitabı.
——
Türk bir yazardan böyle akıcı bir fantastik kitap okumak çok güzel. Kurgu, kitabın akıcılığı her şey çok güzel. Yazara ait serinin ilk kitabı. Olay kurgusu güzel, insanda okuma isteği uyandırıyor. Kitabın Osmanlı dönemi Londrasında geçmesi ve Tarihsel olaylara da az da yer vermesi ayrıca hoştu.
Vampir konulu fantastik bir serinin ilk kitabı. Eğlenerek okuyabileceğiniz çerezlik bir kitaptı benim için.
Kitap 1871 yılının Londra'sında geçiyor. Yani baloların, sosyeteye tanıtılmanın filan olduğu zamanlar. Baş karakterimiz Angelica da evlenmek için zengin bir eş adayı arıyor. Alexander da vampirlerin Doğu Klanı lideri. Fakat bir vampir