Kitapların zarif olabileceğini Kirpinin Zarafetiyle anladım. Tüm önyargıları yıkarak zarafetiyle Madam Michel akıp gitti sayfalarca. Okurken sanki yanıbaşımda Madam Michel var ve beraber tüm zarafetimizle çay içerek felsefe, müzik, resim, sinema kısaca sanat konuşuyoruz. Tabii sayfalar arasına henüz on iki yaşında olan ve intihar etmeyi planlayan düşüncelerine hayran kaldığım Paloma’da giriyor ve bir de kediler; Lev, Kiti, Levin, Anayasa. Aslında tüm hikaye kedilerle başlıyor da diyebiliriz. Bol bol Tolstoy ve büyük eseri Anna Karenina’yı anıyoruz kitapta. Gördüğümüzün aksine henüz yeni tanıştığımız, belki her gün yanından geçip sadece gülümsediğimiz insanların aslında bize yansıttıklarının dışında daha ne gibi güzel düşüncelere sahip olduğunu bilemediğimizi düşündüren kitap. Kirpinin Zarafetinden sonra etrafımızdaki insanlara, güzelliklere, edebiyata, sanata, felsefeye daha detaylı bakacağımıza inanıyorum.