Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Paşazade Cemil

Öküz Arabasını Satan Derviş yazarı
Yazar
8.7/10
16 Kişi
63
Okunma
10
Beğeni
2.165
Görüntülenme

Paşazade Cemil Sözleri ve Alıntıları

Paşazade Cemil sözleri ve alıntılarını, Paşazade Cemil kitap alıntılarını, Paşazade Cemil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal'in tehdidi zorlaması ve melaneti ile Kürdistan'ın her tarafından Erzurum'dan maraş'a kadar Paris sulh konferansı'na ,maruf gazetelere telgraflar yağdırıldı:"Kürt Türk kardeştirler bu milli mücadele Kürt-Türk ortak mücadelesidir Kürtler her türlü haklarını alacaklardır." Bu telgraflar cidden bizi müteessir ediyor ve asabımıza çok su-i tesir ediyordu.
Ekrem cemil paşa
İstanbul'un düşmesine Osmanlı Devleti'nin münkariz olmasına (dağılmasına)rağmen Kürtlerin yüzde doksanı buna hâlâ inanmıyorlardı.halen türk hükümetinden çekiniyor korkuyorlardı. Bunun için cemiyetiimiz (Kürdistan cemiyeti) en büyük gayretini bu noktaya vakfetmişti.. Her vasıta ile kürde hakiki vaziyeti anlatmak ve dört yüz seneden beri Türk'ün boyunduruğu altında inleyen kürdün eline halas (kurtuluş) fırsatı geçtiğini anlatmak, Osmanlı hükümetinin, yani Türklerin elim hâllerini ve hatta mahvoluşlarını kürdün kafasına iyice yerleştirmekti.. Bu işi başarmak pek güçtü.kürt cahildi, yüzde doksanı ümmi(cahil ) idi.
Sayfa 42 - Avesta yayınları, Ekrem cemil paşaKitabı okudu
Reklam
Kasım Bey esas olarak fikirlerimizi kabul etti. Büyük fırsattan istifade ederek mazlum Kürt milletin zulümden, esaretten kurtarmak için çalışmanın farz olduğunu söyledi.
On yaşından sonra, yani 1901`den sonra iş değişti. Çocukluk yıllarının mutlu günleri artık geride kalmıştı. 1901 Eylülünde bütün çocuklar Askerî Rüştiye zindanına itildi. Öğretim heyeti, öğretmenler hep İstanbul`dan gelmişti. Bu öğretmenler yüzbaşı rütbesinde zabitlerdi. Çok sıkı, sert bir disiplin vardı. Gece gündüz okurduk, yazardık, çalışırdık. Buna rağmen yine de dayaktan kurtulamazdık.
Wilson'un emrini infaza mecbur olan Avrupalılar müstakil bir Kürdistan teşkiline taraflar idiler. İstanbul'daki Sultan Vahdettin hükümeti de Avrupalılara itaate mecburdu. Kürdistan hükümetinin teşkiline bütün azmiyle mani olan yalnız Mustafa Kemal kuvveti idi. Binaenaleyh biz de bütün kuvvetimizle Mustafa Kemal'e karşı çalışıyorduk. Bütün bu genç arkadaşlar içinde Mustafa Kemal'in mazisine vakıf olan bendim. Ben de Mustafa Kemal'in rezilane, sefihane hayatını teşhir etmekte kusur bırakmıyordum. Mustafa Kemal'in] 1917'de Diyarbekir'de ordu kumandanı iken iskân-ı muhacirin [göçmen yerleştirme] kanunu ismini verdiği Kürt katliamını nasıl emir ve tatbik ettiğini her fırsatta yazıyor, İstanbul'un munsif [insaflı] gazetesinde ve gazete muhabirlerine mufassal [ayrıntılı] malumat takdim ediyordum.
Sayfa 55 - Weşanên AvestaKitabı okudu
Mustafa Kemal['in] Erzurum ve Sivas'ta kaldığı müddet zarfın da en büyük meşguliyeti Kürtleri kandırmaktı. En evvela Cibran aşiret reisi Halit Cibran, diğer Halit Beyleri kafese koymak istedi. Sonra Haydaran aşireti reisi Hacı Mustafa Bey'in kardeşi Nuh Bey'i, Farkin (Silvan) beylerinden Sadık Bey'i kazanmıştı. Cemil Paşa'nın oğlu Diyarbekirli Mustafa Bey'i de kazanınca, geniş bir nefes almıştı. Bundan sonra Erzurum hudutlarından başlayarak Elaziz, Malatya, Dersim, Urfa, Antep, Maraş içlerine kadar dalmıştı. Bu tarihlerde yalnız Koçgiri beyleri Mustafa Kemal'i inzimam etmediler (katılmadılar). Silahla mukabele ettiler. Böylece Kürtlüklerini ispat ettiler.
Sayfa 45 - Weşanên AvestaKitabı okudu
Reklam
Birinci Dünya Savaşı`ndan sonra Osmanlı`dan ayrılarak bağımsızlıklarını ilan eden milletler arasında Araplar başı çekerken, Kürtler bu bağımsızlık kervanının dışında kalmıştır. Tarihin makûs talihi olsa gerek, büyük devletler tarafından bütün Osmanlı milletlerine kendi kadim coğrafyalarında bağımsız birer devlet kurma hakkı tanınırken, Kürtler bu haktan mahrum bırakılmıştır.
Kasım bey hiçbir gün Kürtlük, Kürtçülük mevzuunda ders vermiş değildi. Bu eğitimci yalnız elle dokunulur, gözle görülür milli sahneler gösteriyor ve canlı bir şekilde hislerini uyandırıyor, bu çocuklara seksen yaşını geçtikten sonra bile unutamayacakları panoramalar gösteriyordu.
Rabe, rabe çav bigerîn çarmedora Çi kirine li me Romî heya nûha Em şêlandin. Tu avayî li me nema Birçî, tazî, xukî bidên li memûra Iro hek şurp, sibê qamçur ji dewletra Heqqê xwendin, derd û bela maye dûr ra Bibe esker, xwas û tazî her Yemen a Xûn birijîn bo nav û şanê van Romîyan Çi bû? Mayî xizan û nezan li dinê da Bira bijî Walî Beg û Ferîq Paşa.
Sayfa 29 - Weşanên AvestaKitabı okudu
Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir. Eflatun
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.