Pınar Mermer sözleri ve alıntılarını, Pınar Mermer kitap alıntılarını, Pınar Mermer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocukla kurduğumuz ilişki biçimi onların okul hayatını direkt etkiler.
Güvenili bağlanma kısaca, bakım veren kişinin çocuğunun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına doğru zamanlamayla doğru şekilde yanıt vermesi, onunla sıcak, tutarlı bir ilişki kurması olarak özetleyebiliriz.
Aslında formülasyon basit: Bakım veren (genelde anne baba) kişi ve çocuk
Bu zamansızlık, bu koşuşturma, keyifleri minik zamanlara sıkıştırma ve özellikle keyiflerden dolayı suçluluk hissetme hali bir kısmımıza çocukluktan miras...
Bizden ilgi göremedikçe kendini yalnız hissettikçe giderek daha çok eşyaya bağımlı hale gelmeye başlıyorlar. Daha çok eşyaya sahip olarak sahip olamadıkları insan ilişkilerinin yerini doldurmaya çalışıyor gibiler.
Ne kadar bilgili, okuyan, soran, araştıran biri olduğun önemli değil, hatta öyle biri olmak ayıp, gençsen inek damgası yersin, yetişkinsen fazla entel dantel bulunursun, çünkü aptallık para eder oldu.
Bazen oyuncakları kendi ihtiyaçlarımız için alırız.
Bazen suçluluğu bastırmanın yoludur oyuncak almak, bazen kendi çocukluğumuzda elde edemediklerimize sahip olma yoludur.
Oyun terapisti olan Maria Montessori “Oyun çocuğun işidir!” demiştir.
Oyuncaklar hayal alemine yolculukta çocukların eşlikçileridir. Oyuncaklar kafalarında yarattıkları, yüreklerinde büyüttükleri öykülerin kahramanlarının ete kemiğe bürünmüş halidir.
Oyuncaklar olmayınca -mış gibi yapmalar başlar.
Oyuncağın doğru kullanımı hayal gücünü geliştirirken, ihtiyaçtan fazla oyuncak çocuk için geliştirici değil, yorucu olmaya başlar.
Çocuklarımız alamadığı duygusal besini satın aldıkları şeylerde arıyorlar. Her şeye sahip ama neden mutlu değil? Çünkü satın aldıklarınız sizin ona ayıramadığınız zamanı telafi edemiyor.
Ödev savaşları, sürekli yetişmeniz gereken yerler ve yüksek performans beklentileri ilişkinizi öyle zorluyor ki, çocuğunuza bir şey yaptırmak için rüşvet vermek zorunda kalıyorsunuz. “Almazsan yapmam!” döngüsüne girince de işler kontrolden çıkmaya başlıyor.
Almayı yavaşlatsak… daha az alarak, daha çok zaman geçirsek ebeveynlik daha iyi olur.
Gebeliğimin en zor zamanlarından öğrendiğim büyük ders bu oldu.
Yavaşla ve etrafındakilere zaman ayır. Ben bir gün zaman ayıracağımı ve o zamanın mükemmel olacağını hayal ederek erteledim hep buluşmaları. Erteleme! Yoksa sevdiklerini nasıl kaybettiğini anlamazsın, elinden kayar giderler...
Biliyor musunuz, çalışan anneler çocuklarıyla ilgili izinler kullandıkları için kendilerini suçlu hissediyor, bu açığı kapatabilmek için çok daha fazla çalışıyorlar. Hastayken işe geliyor, yasal izinlerini kullanmaktan kaçınıyorlar.
Sevme ve hissedebilme kapsitemizi öyle küçültmüşüz ki ayakta kalabilmek için.Ayaktayız elbet ama içimiz boş... Çocuklarımıza da geçiriyoruz o iç karartan, insanı yutuverecekmiş givi gelen boşluk hissimizi.