Remzi Demir

Remzi DemirBilim Tarihine Giriş yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.9/10
23 Kişi
93
Okunma
8
Beğeni
2.686
Görüntülenme

Hakkında

Ü–Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde, Felsefe Bölümü Başkanlığı görevini yürüten ve lisans ve lisansüstü düzeylerde bilim tarihi dersleri vermekte olan Demir, araştırmalarını özellikle Ortaçağ İslâm Dünyası’nda astronomi tarihi ve Osmanlı Dönemi Türk Bilim Tarihi ile Türk Felsefe Tarihi üzerinde yoğunlaştırmıştır. Yazarın yayımlanmış kitaplarından bazıları şunlardır: Türk Aydınlanması ve Voltaire, Geleneksel Düşünceden Kopuş, Takiyüddîn’de Matematik ve Astronomi, Osmanlılar’da Bilimsel Düşüncenin Yapısı, Philosophia Ottomanica, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde Türk Felsefesi, Eski Felsefe, Cilt 1, Philosophia Ottomanica, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde Türk Felsefesi, Eski İle Yeni Felsefe Arasında, Cilt 2, Philosophia Ottomanica, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde Türk Felsefesi, Yeni Felsefe, Cilt 3. Yazarın ayrıca ortak kitaplarda ve çeşitli dergilerde makaleleri bulunmaktadır.
Unvan:
Akademisyen

Okurlar

8 okur beğendi.
93 okur okudu.
3 okur okuyor.
117 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Edip Ahmet Yükneki'ye göre, bizi mutluluğa ulaştıran şey bilgidir; öyleyse yalnızca bilgili insanlarla dost olunmalı, bilgisiz insanlardansa uzak durulmalıdır. İnsan, bilgisi sayesinde öldükten sonra da yaşamaya devam eder; oysa bilgisiz insan, yaşarken ölmüş gibidir; ne tanınır ne de ismi bilinir. Bilgiden ancak bilgili insan anlar; ancak o tadabilir. Bilgi, malı olmayanlar için bitmeyen bir hazine ve soyu olmayanlar için tükenmeyen bir soydur. Yaratan Tanrı bile, ancak bilgi ile bilinir. Bilgisizlikten hayır gören var mıdır? Öyleyse yaşarken bıkmadan ve usanmadan bilginin peşinden koşmak gerekir.
Sayfa 171
Platon, üzdün
"Hekimler, yurttaşlar arasında bedenleri ve ruhları iyi olanlara bakmalı, böyle olmayanları ise ölüme terketmelidir."
Sayfa 57
Platon
"İnsanların doğruyla eğriyi kendi kendilerine ayıramayıp mahkeme ve yargıca başvurmaları, adaleti başkalarından beklemeleri çirkin bir şey değil midir?"
Sayfa 57
Bilginin toplumsallaşabilmesinin Öncelikli şartı yerel lisanla ifade edilmesidir. Türkçe bu konuda çok şanslı olmamıştır; çünkü Osmanlılar Dönemi’nde yegâne örgün eğitim kurumu olan medreselerde tedrisat, dinî mülahazalar sebebiyle Arap Lisanı üzerinden yapılmıştır. Bu tercihin bedeli çok ağır olmuştur! İngilizce’nin küreselleştiği Modern Dünya’da Türkçe’nin benzer bir âkıbetle karşılaşmaması için takriben altı asır süren “Arapça Tecrübesi”nden ders çıkarmak gerekmektedir.
Platon
Gezegenlerin düzgün dolanımları bir tanrı'nın var olduğunu ilham eder. Nasıl bir saatin mekanizması ve düzenli işleyişi, onun bir yapıcısı ve bir ustası olduğunu ama bu yaratıcının saatin içinde değil dışında bulunduğunu düşündürürse gezegenlerin dolanımlarının da tıpkı bunun gibi gezegenlerin bir tanrı olmadıklarını ancak bu düzenli dolanımlarının ardında akıllı ve becerikli bir ustanın,yani bir tanrı'nın bulunduğunu sezdirir.
Sayfa 56
Reklam
19.yüzyıl Osmanlı aydınının modernleşme yolunda Batı'nın tarih metodu ve felsefesini tatbik etmede, yetersiz ve isteksiz olduğu düşünülür. Bu görüş genel olarak doğrudur, fakat arada bu görüşü desteklemeyen aydınlar da meydana çıkar. Bu aydınlardan biri Ali Suavi'dir. Ali Suavi, Muhbir'de Hegel'in makalelerinden birkaçının çevirisini yaptı. Bu çeviriler, Türk ilim hayatındaki Hegel'den yapılan ilk çevirilerdir. Bu hususta da
Remzi Demir
Remzi Demir
in
Philosophia Ottomanica-Osmanlı Felsefesi
Philosophia Ottomanica-Osmanlı Felsefesi
metni açıklayıcı olacaktır. Tavsiye ederim.
Ali Suavi
Ali Suavi
Mary Banu

Mary Banu

@Mary_Banu
·
17 Mart 2023 12:21
giriş
"Namık Kemal'in özgürlükçülüğü ulusçu bir esasa dayanmaz. Onun 'vatan'ı İslamların vatanıdır. Laik de değildir. Latin harflerine karşıdır. Medeni Kanun'un adını ağzına almaz. Ama ondan daha İslamcı olan ve parlamentoyu bile gerçek temsilî bir organ olarak görmeyecek kadar otoriteye başkaldıran Ali Suavi, birçok yönleriyle Meşrutiyet reformlarının da ötesinde taleplerde bulunur. (Daha öz bir Türkçe, tek evlilik ve hattâ ulusçu yaklaşımlara sahip olduğu da görülüyor.)
Sayfa 29 - Timaş YayınlarıKitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Kesinlikle okunması gereken bir kitap bana göre . Deneme türünde olan bu eserin sahibi ;İslam Dünyası, Osmanlı Devleti ve biraz da olsa modern Türkiye Cumhuriyeti bilim ve düşünce tarzını anlatmaya çalışmıştır. Yazar, bilimde ve teknolojide neden geri kaldığımıza nokta atışı tespitlerle izah etmiş ve ilerlememiz için çözüm yolları sunmuştur. Okumasını tavsiye ederim.
Osmanlı Epistemesini Anlamak Çatışma Kuramı
Osmanlı Epistemesini Anlamak Çatışma KuramıRemzi Demir · Muhayyel Yayıncılık · 20202 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Osmanlılar'da Bilimsel Düşüncenin Yapısı - Remzi Demir
Bu kitap, hakikaten güzel bir kitap. Akademisyen yazarımız iki konuyu ele alıyor: Osmanlı'nın temel bilgi paradigması (i) ile Osmanlı'nın niçin bilimde geri kaldığını (ii) ana hatlarıyla ortaya koyuyor. Vaktim olursa bir kez daha okuyacağım. Puan olarak 10/10 veriyorum. Sosyal bilimlerle ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim.
Osmanlılar`da Bilimsel Düşüncenin Yapısı
Osmanlılar`da Bilimsel Düşüncenin YapısıRemzi Demir · Epos Yayınları · 201414 okunma
Reklam
100 syf.
8/10 puan verdi
Doğunun geri kalması
Nerede Hata Yaptık
Nerede Hata Yaptık
yazarı hiç tanımıyorum. İlk defa bir kitabını okudum ve bu kitap çok güzeldi. Hepimiz nasıl geri kaldığımız hakkında bir şeyler biliyoruz ama bildiklerimiz bir bütünün parçaları gibi bu kitapta ise bütünün tamamını anlatmaya çalışmış. Okudukça geri kalmanın farklı farklı bir çok nedenini fark ediyor insan. Yazar geri kalışımız nedenleri iki ana başlık altına sıralamış. Dahili nedenler ve Harici nedenler olmak üzere ikiye ayırmış bu sayede daha anlaşılır ve daha derin incelenebilir hale gelmiş. Kitap çok kısa ama çok zevkli ve ayrıca çok faydalı. Tavsiye ederim.
Nerede Hata Yaptık
Nerede Hata YaptıkRemzi Demir · Lotus · 20157 okunma