Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şakir Erkoç

Şakir ErkoçNanobilim ve Nanoteknoloji yazarı
Yazar
7.9/10
8 Kişi
48
Okunma
0
Beğeni
1.457
Görüntülenme

Hakkında

Şakir Erkoç, 7 Ekim 1948 tarihinde Akviran, Konya’da dünyaya geldi. İlk öğrenimini Konya’nın Merkez Boruktolu Köyü’nde, orta öğrenimini Konya’da, liseyi de Konya Erkek Lisesi’nde tamamladı (1967). Üniversite eğimitinde, lisansı ODTÜ Fizik Bölümü’nde bitirdikten sonra (1972), Prof. Dr. İskender Öksüz danışmanlığında yüksek lisans (1974) ve doktora derecelerini (1977) ODTÜ Teorik Kimya Bölümü’nden aldı. Yüksek lisanstan beri asistan olarak çalıştığı bölüme 1978 yılında öğretim görevlisi olarak atandı. 1979 yılında ODTÜ’den bir yıl izinli olarak ayrılarak İngiltere’nin Sussex Üniversitesi’nde “Science Resarch Council” bünyesinde, doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. Teorik Kimya Bölümü’nün o yurtdışındayken 1980 yılında kapanmasından sonra dönüşte Fizik Bölümü’nde araştırmacı olarak çalışmaya başladı. “Atom-Molekül Çarpışmalarında Enerji Transferi” başlıklı çalışmasıyla 1982 yılında doçent ünvanını alan Erkoç, 1988 senesinden beridir ODTÜ Fizik Bölümü’nde profesör olarak görev yapmaktadır. Akademik kariyeri boyunca burslu ve davetli olarak birçok kereler yurtdışında çalışmıştır (Stanford Üniversitesi & NASA Ames Araştırma Merkezi, ABD, 1986; Stanford Üniversitesi, ABD, 1987; Oregon Eyalet Üniversitesi, ABD, 1996-97; Japonya Atom Enerjisi Kurumu (JAERI), Japonya, 1998). Lisans düzeyinde Genel Fizik, Atom Fiziği, Kuantum Mekaniği ve Bilgisayar Programcılığı derslerini; yüksek lisans düzeyinde de Atom Fiziği, Moleküler Fizik, Kuantum Mekaniği, Çok-parçacıklı Sistem Benzetimleri ile Nanobilim ve Nanoteknolojiye Giriş derslerini vermiştir. Çalışma konuları arasında: atomlarda kendiliğinden iyonlaşma; molekül çarpışmalarında enerji transferi; atom – yüzey saçılmaları; yarı-iletkenlerin, süperkafeslerin, mikrotopakların elektronik yapıları; atom ve molekül topaklarının, kristal yüzeylerinin moleküler-dinamik benzetimleri; yoğun maddenin özellikleri; atomlar arası etkileşmeler için çoklu ampirik potensiyel enerji fonksiyonlarının geliştirilmesi; nanosistemlerin yapısal ve elektronik özellikleri ile bioaktif moleküllerin yapı aktivite ilişkilerinin incelenmesi sayılabilir. Prof. Erkoç, International Journal of Modern Physics C, Journal of Computational and Theoretical Nanoscience, The Open Physical Chemistry Journal ve diğer birçok derginin editör kadrosunda yer almaktadır. Bunun yanısıra, altmıştan fazla uluslararası dergide hakemlik yapmıştır. Çalışmalarının sonucunda yüzlerce makale yazmış, tebliğler sunmuş olmasının yanısıra, onlarca öğrenci de yetiştirmiş hocamızın performansını sayılara dökecek olursak: Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makale sayısı: 257 Uluslararası toplantılarda yapılan tebliğlerin sayısı: 48 Kitap / kitap bölümlerinin sayısı: 2 / 4 Danışmanı olduğu yüksek lisans tezlerinin sayısı: 21 Danışmanı olduğu doktora tezlerinin sayısı: 15 1999 yılından beri kesintisiz olarak aldığı ODTÜ Akademik Performans Ödülleri de onun akademik başarısını açıkça göstermektedir. Gazi Üniversitesi Biyoloji Eğitimi Bölümü profesörlerinden Figen Erkoç’la evli olan Şakir Erkoç’un, oğlu İhsan da On Sekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü’nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Prof. Erkoç’un hobileri arasında fotoğrafçılık (özellikle de çiçeklerin fotoğraflanması) vardır.
Tam adı:
Prof. Şakir Erkoç
Unvan:
Akademisyen.
Doğum:
7 Ekim 1948

Okurlar

48 okur okudu.
29 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Nanotüp fiberler gerilmeye karşı en sağlam malzemedir.
Malzemelerin boyutları bulundurdukları serbest elektronların hareket serbestlikleri ile ilgilidir. Hareket serbestliğinden elektron akımının olabileceği anlaşılır. Eğer serbest elektronlar üç yönde de hareket edebiliyorlarsa o zaman malzeme "3B" (üç boyutlu) yapı olarak adlandırılır, bütün kristal yapılar bu sınıfa girer. Katı madde olarak bilinen yapılar "3B" yapılardır. Eğer serbest elektronlar sadece iki yönde hareket edebiliyorlarsa o zaman malzeme "2B" (iki boyutlu) yapıya sahip demektir. Hemen hemen bütün katmanlı yapılar bu sınıfa girer. Katmanlı yapılarda bir kat bir cins atomdan oluşurken başka bir kat da başka bir cins atomdan oluşur. Örneğin Silisyum/Germanyum gibi katmanlı yapılar hep 2B yapılardır. Serbest elektronları tek yönde hareket kabiliyetine sahip olan malzemeler de "lB" (bir boyutlu) yapılar olarak adlandırılır. Nanotel, nanotüp gibi yapılar bu guruba girer. Ayrıca serbest elektronların bulunduğu, ama yapının_ üç boyutla sınırlı olması sebebi ile hareket kabiliyeti olmadığı yapılar da vardır; bunlara da "0B" (sıfır boyutlu) yapılar denir. Nanotop, kuantum nokta, topaklar bu sınıftadır. İlk başta belirli bir elektronik işlevi olamazmış gibi gözükse de, bu tür yapılar kuantum bilgisayarlar da dahil birçok uygulamanın vazgeçilmez bileşenidir
Reklam
Topaklarda, özellikle artı yüklü metal topaklarda, Coulomb Patlaması (CP) olarak bilinen ilginç bir özellik vardır. Bu özellik topağın kararlılığı (sağlamlığı) hakkında bilgi verir. Topaklardaki artı yük fazlalığı bazı hallerde atomlar arasındaki çekici etkileşmeyi yenebilir ve topak atomları bir arada durmakta zorlanır ve topak dağılır. Artı yük fazlalığı aslında elektron kaybı demektir. Topaklar yüksek düzeyde iyonlaştırılırsa (elektron kopartılırsa) artı yükçe zenginleşirler. Elektron azlığı bir bakıma Coulomb patlamasına sebep olur; çünkü topaktan belli sayıda elektron kopartılınca atomlar birbirlerinden ayrılmaktadır.
Karbon atomunun elektronlarından ilk ikisinin bağlanmaya hiç etkisinin olmaması, ayrıca ilk iki elektron ile geri kalan elektronların enerjileri arasındaki farkın da büyük olması karbonun farklı yapılar oluşturabilmesini sağlamaktadır. Bu özelliklerde başka bir elementin olmaması karbonu rakipsiz yapmakta ve belki de dünyada hayatın karbon esaslı olması bu sebebe dayanmaktadır.
Nanobilim ve/veya nanoteknoloji dendiğinde akla ilk önce karbon nanoyapılar gelmektedir, çünkü bu sahada öncü element karbon atomudur, öncü malzeme de karbon esaslı malzemelerdir.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
113 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Birçok alanda kullanıldığını oradan buradan duyduğumuz nanoteknoloji neymiş bir bakmak istedim.*** 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde Toplum ve Bilim Merkezi kurulmuş. Bu Merkez çeşitli etkinliklerle toplum ve bilim arasındaki bağları güçlendirmeyi hedeflemekte imiş. Nanobilim ve Nanoteknoloji adlı kitap da bu merkez tarafından
Nanobilim ve Nanoteknoloji
Nanobilim ve NanoteknolojiŞakir Erkoç · ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık · 200748 okunma
113 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Nanonu
İlk kez çok karbonlu siklokarbon yapısını sentezlemesi geçen hafta gerçekleşti.Bunun üzerine özellikle canlılarda en fazla bulunun atom olan karbonu araştırmam ile yolum Nanoteknolojiye düştü. Türkiye'de bilimin daha çok ilerlemesi için diyanetin kapatılması şart. Artık önümüze bakmanın sırası...
Nanobilim ve Nanoteknoloji
Nanobilim ve NanoteknolojiŞakir Erkoç · ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık · 200748 okunma