Snyder, dokuz yaşındayken danışmanlardan birinin yaz boyunca Stephen King'in Ejderhanın Gözleri'ni okuduğu bir yaz kampına katıldı; Snyder "gerçekten hikaye anlatmaya aşkımı başlattı" diyor bir deneyim. Snyder, Ayrıca Denis Johnson, Raymond Carver, Rick Bass, Joy Williams ve George Saunders'ın yazarlarından etkilenmiştir.
Snyder, Brown Üniversitesi'nden 1998'de yaratıcı yazarlık bölümünden mezun oldu ve Walt Disney World'de yaklaşık bir yıl çalıştı. Başlangıçta bir saklama görevlisi olarak çalıştı ancak omuzda yaralanan ve iş arkadaşlarıyla bazı sorunlar çıkarmaya başladıktan sonra, seçmelere katıldı ve karakterlerden bazıları gibi çalıştı. Snyder'ın Disney World stinti yazdıklarını kuvvetle etkiledi; Daha sonra şunları hatırladı: "yazdıklarım için iyi bir dünya yaptı ... Bana son derece korku veren şeyleri yazmaya son verdiğim her şey - taahhüt ve büyümekten korkma, sevdiklerimi kaybetme korkusu, merak etme Ve aşık olma korkusu-hepsi de Disney'de garip, karikatürize, büyütülmüş şekilde sürekli etrafımda oynatılıyordu. "
Snyder, Columbia Üniversitesi'nden yüksek lisans eğitimini 2002 yılında aldı.
Dışarıda bizi çağıran ve muhtemelen asla çözemeyeceğimiz gizemler olduğu hissi... Şey, bu dehşet verici. Ama bu korkuyu kabullendiğimiz zaman Leeward; bilinmeyene ve bilinemeyene duyduğumuz korkuyu... Bunun ötesine geçmeyi başardığımızda ve cesur olmayı hatırladığımızda en büyük başarılarımızı kazanırız. İşte o anlarda özel oluruz. Bazen yine de o korkuya teslim oluruz. Ve bu olduğunda, içimize dönüp bizi dünyadan ve birbirimizden koparan duvarlar ördüğümüzde, kendi hikayemizin kötü karakterleri haline geliriz.
...Çünkü günün sonunda, insanların korktukları hiçliktir, Bruce. Tesadüfler merkezindeki boşluk.
Doğruca içine bakıp bir anlam çıkarmayı dene. Delirirsin. Tek yapabileceğin şey korkmak ve hayatta kalmaktır.
Hakikat bu.
Çizgi romanın ilk sayısında yerle bir olmuş bir Gotham gördük. Batman bütün yoldaşlarının yenildiğine tanık oldu ve sebebini bilmiyordu. Çizgi romanın bu sayısında dünyanın neden bu hale geldiğini öğreniyoruz. Wonder Woman’ın yardımıyla Batman Omega’yla karşılaşmaya hazırlanıyor.
Bu çizgi romanda post apocalyptic bir dünya ve Batman’e tanık oluyoruz. Tüm Gotham Omega denen bir kötü yüzünden yerle bir olmuş, bütün kahramanlar hatta kötüler bile bu Omega karşısında yenilmiş. Bütün insanlar ya yeryüzünde kalıp delirmiş ya da yeraltında hayatta kalan kahramanlar sayesinde yaşamaya devam ediyor. Batman de geçmişi hatırlamaz bir halde bu kaosa uyanıyor.
Batman’in yeni 52 serisindeki en güzel kitabıydı... Hikaye geçişleri, yaşatılan psikolojik durumlar çok güzel yansıtılmış.. Kusursuz bir geçiş şöleni... Batman’in Kara Ayna’sından bile daha iyi olur...Beyaz Şövalyedeki psikolojik drama altında kalabilir. Ama buradaki konu aile olunca herkesin aklına gelen bir aile değil..Ve finali gayet şaşırtıcıydı... Çizimler söylenecek söz bulamıyorum... Tam bir sanat eseri yapılmış... Seriye devam...