Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sebahattin Demiray

Sebahattin DemirayFotoğrafta İkimiz yazarı
Yazar
7.8/10
18 Kişi
63
Okunma
1
Beğeni
2.145
Görüntülenme

Sebahattin Demiray Sözleri ve Alıntıları

Sebahattin Demiray sözleri ve alıntılarını, Sebahattin Demiray kitap alıntılarını, Sebahattin Demiray en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gönül meselelerine akıl sır ermeyeceğini herkes eninde sonunda öğrenir. Böyle durumlarda aklıyla hareket edenler de en az kalbinin sesini dinleyenler kadar yanılır
Zaman denilen bilinmez şey bütün sayfalarıyla elimizde olan bir roman değil ki, sonraki sayfaları karıştırıp neler olacağını önceden bilelim..
Reklam
Defalarca seher vakitlerinde uyanıp usul usul kıpırdayan perdenin aralığından pencereye bakıp gecenin yavaş yavaş ağardığına şahit olurken söyle bakalım kim vardı aklında?
Koşup seğirtmem, zira zalimin zulmü varsa sevenin de biraz onuru var değil mi? Söyle bakalım sen geldiğin halde beni arayıp sormuyorsan ben niye koşacakmışım egzoz dumanın peşinden? Zaten ben o vakitler Zahireci Kâmil'in dükkanında bira yuvarlamak yerine bu memleketin temeline dinamit koymaya çalışan senin gibi komünistlerin çanına ot tıkamak için hazırlık yapıyordum. Duvarlardaki tarihi kahramanlık resimlerine bakıp bakıp, "Tanrı Türk'ü korusun, Tanrı Türk'ü korusun," diye mırıldanıp dururken bir yandan da Ülkü Ocağı'nın penceresinden kasabanın meydanına bakıp elimdeki şişeden buz gibi Cincibir marka gazoz içiyor olmalıyım.
Belki bir mucize olur, sen de beni seversin diye bekledim. Çünkü senin beni sevmeni beklemekten başka elimden gelen bir şey yoktu. Sanki sen beni sevsen ben bu yeryüzünün kralı olacaktım. Sen eğer beni seversen hemen uzayıp boyumun beş metre falan olacağını sanıyordum. Bir gün bu şehrin bir caddesinin üzerinde, saçımıza başımıza kar taneleri savrulup dururken sen de beni sevdiğini söyledin, fakat benim boyum daha bir milim uzamadan, benim için yapılan taç ustaların elinde şekillenmeden sen bu söylediklerinin hepsini unutuverdin. Benim için yapılan taç o andan itibaren birden bire tenekeye dönüşüverdiğini ben gözlerimle gördüm Heval biliyor musun?
Zaman denilen bilinmez şey bütün sayfalarıyla elimizde olan bir roman değil ki, sonraki sayfaları karıştırıp neler olacağını önceden bilelim..
Reklam
Kimdiler nereden geliyorlardı? Bu soru zamanla " kim nereden geliyor " seklinde degişti. Kayıp isimler sözlügü Sabahattin Demiray
“Defalarca seher vakitlerinde uyanıp usul usul kıpırdayan perdenin aralığından pencereye bakıp gecenin yavaş yavaş ağardığına şahit olurken söyle bakalım kim vardı aklında?”
Sayfa 300Kitabı okudu
“Belki bir mucize olur, sen de beni seversin diye bekledim. Çünkü senin beni sevmeni beklemekten başka elimden gelen bir şey yoktu. Sanki sen beni sevsen ben bu yeryüzünün kralı olacaktım. Sen eğer beni seversen hemen uzayıp boyumun beş metre falan olacağını sanıyordum. Bir gün bu şehrin bir caddesinin üzerinde, saçımıza başımıza kar taneleri savrulup dururken sen de beni sevdiğini söyledin, fakat benim boyum daha bir milim uzamadan, benim için yapılan taç ustaların elinde şekillenmeden sen bu söylediklerinin hepsini unutuverdin. Benim için yapılan taç o andan itibaren birden bire tenekeye dönüşüverdiğini ben gözlerimle gördüm Heval biliyor musun?”
Sayfa 567Kitabı okudu
"Gönül meselelerine akıl sır ermeyeceğini herkes eninde sonunda öğrenir. Böyle durumlarda aklıyla hareket edenler de en az kalbinin sesini dinleyenler kadar yanılır."
Sayfa 7 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kim geri verecek bize o zamanı? Alın hadi, yeni baştan yaşayın, diye kim elimize tutuşturup ödeyecek bize o kaybettiğimiz ayları, günleri?
Sayfa 503
Kaderimizi alnımızdaki yazılar değil, hayallerimiz belirler. O hayallerimizden sıçrayan küçük bir kıvılcım da bizi ve etrafımızdaki herkesi yakıp tutuşturmaya yeter.
Sayfa 165
"Koşup seğirtmem, zira zalimin zulmü varsa sevenin de biraz onuru var değil mi? Söyle bakalım sen geldiğin halde beni arayıp sormuyorsan ben niye koşacakmışım egzoz dumanın peşinden? Zaten ben o vakitler Zahireci Kâmil'in dükkanında bira yuvarlamak yerine bu memleketin temeline dinamit koymaya çalışan senin gibi komünistlerin çanına ot tıkamak için hazırlık yapıyordum. Duvarlardaki tarihi kahramanlık resimlerine bakıp bakıp, "Tanrı Türk'ü korusun, Tanrı Türk'ü korusun," diye mırıldanıp dururken bir yandan da Ülkü Ocağı'nın penceresinden kasabanın meydanına bakıp elimdeki şişeden buz gibi Cincibir marka gazoz içiyor olmalıyım."
Sayfa 76 - EnisKitabı okudu
"Hazır sırası gelmişken unutmadan size bir şey diyeyim mi? Üzerine basa basa yürüyüp gittiğimiz kader dediğimiz o ince çizgiyi sadece alnımızda var olduğu söylenen fakat bizim göremediğimiz yazılar değil, birazını, hatta çoğunu hayallerimiz belirler. Biz o hayallerin peşinden sürüklendikçe, bizi savuran bir rüzgârın önünde nereye düşüp konacağımızı bilmeden savrulup gittikçe hayat diye yaşadığımızı sandığımız şey de ne yaparsa yapsın bir türlü yetişemeyeceğini anladığı zaman gerilerde bir yerde bize hayretle ve daha çok da acıyarak, nefes nefese bakar kalır."
Sayfa 163 - Bilinmeze giderken (1980 e giderken)Kitabı okudu
Yine içinden konuşuyor Enis bey
"Bu şehre geldiğinden beri cumayı da unuttun. Tamam, ben gitmiyorum ama biz bu milletin fatihleriyiz. Biz kâfire karşı kılıç çekip hücum ederken nasıl böyle namaz niyaz işlerine dalacağız? Hem bir kere tarihte yeniçerilerin bile namaz ve oruç gibi bir zorunlulukları yoktu. Evet, ama onlar Bektaşi'ydi. Neyse bu konular karışık."
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.