1986 yılında İstanbul'da doğdu. Türkçe öğretmeni olarak mezun oldu, bir süre özel bir lisede Türkçe öğretmeni olarak çalıştı ancak daha sonra öğretmenlikten ayrıldı. Ağırlıklı olarak çocuk kitapları yazmaktadır.
Okuduğun her şeye hemen inanacaksan hiç okuma daha iyi...
Yol kitabı, iş kitabı, başucu kitabı... Bir de tüm bunların, uğruna okunduğu bir kitap var!
Öyle bir gerçekliğe inanıyorum ki tasavvur etmekte zorlanıyorum.
İnsanların kitaplardan ve de düşlerden keyifli olmaması ne acı, ne hüzünlü!
Lise hayatına başlamış olan Ada okulunun popülaritesine yetişmek için çok zorlanır. Oradaki çocuklar gibi popüler ya da tanınmış olmak ve onlar gibi arkadaşlar edinmek istiyor. Lakin bunları yaparken kendi öz’ünden vazgeçmesi gerektiğinin farkında. Yaşanan olaylar ve bunların getiresi onu hep bulunmak istemediği zorluklara sokuyor. Pes ediyor mu? Asla! Ada’nın akıl defterinde pes etmek gibi bir cümle yer almıyor
Zamanla gördükleri ve içinde olmak istediği durumların iç yüzü aslında onun böyle biri olmak istemediğini farkına vardırıyor.
Yaşınızın kaç olduğunu unutun. Yediden yetmişe her yaşın okuması gereken bir kitap ile geldim sizlere Ada lise maceralarını yaşarken onunla beraber bende o zamana gittim. Eminim ki hepimizin en çok özlediği zamanlar lise zamanları.. Ada’nın hiçlik olma korkusu ve kendini arayışı ile çevremizdeki çoğu insanı bağdaşlaştırabiliriz. Kendini bulma yolculuğu aslında çoğumuzun halen daha yaşadığı korkulardan biri bile olabilir.
Diyeceğim şu ki okuyun ve okutun. Çünkü ben çevremde herkese okutacağım
| İnsanlar İkiye Ayrılır: Ben ve Diğerleri ~ Seda Şener |
.
Kitabın kapağını kapatır kapatmaz duygu yoğunluğum oldukça yüksekken yorumumu yazıyorum. Aşırı eğlenceli bir kitap okudum. Annesi ve ablasıyla yaşayan genç kızımız Ada’nın yeni bir hayata adım atmasını okuyoruz. Sınava hazırlanıyor ve bir liseye gidiyor. Orada neler yaşıyor? Nasıl insanlarla karşılaşıyor ve nasıl ilişkiler kuruyor?
Yalnızlığı, insanların gruplaşmış hallerine karşı tavrı, içinden konuşmaları, düşündükleri ama onları dile getiremeyişini okumak çok hoşuma gitti. Lisede belki birçoğumuzun hissettiği o duygular, çoğunluk tarafında kabul edilme isteği, dışlanırız diye sustuklarımız Ada aracılığıyla bana bir geçmişe yolculuk yaşattı.
Kendine sorgulayan, ‘’Ben kimim? Hayattaki rolüm ne?’’ sorularıyla boğuşan Ada’nın eğlenceli ve sürükleyici hikayesi. Okurken o kadar eğlenip dönem dönem o kadar kendimi buldum ki su gibi aktı tabiri bu kitap için. Özellikle içindeki sesi muhteşemdi. Kitabımızın adı gibi insanları ikiye ayırması kendisi ve diğerleri bazen de ötekileştirilen kendisi derken kitap çok güzel mesajlar veriyor. Başkası gibi olmaya çalışmak başkasının kıyafetlerini gibi sırıtıyor üstümüzde. Asıl güzel olan gerçek seni ortaya çıkarmak. Radyo Gaf efsaneydi mesela Ve bu kitap da buram buram mesaj kokan aşırı eğlenceli bir kurguydu. Kesinlikle tavsiye ediyoruum
Sevmek insanda bir huy, bir alışkanlık, bir bakış, bir duruş, bir tavır olarak kalıyordu. Saçında toka gibi insan onu bir yerinde taşıyordu.En çok da gelip insanın göz bebeğine yerleşiyordu.”
.
.
Ada, liseye yeni başlamış toplumdaki herhangi bir kız çocuğu. Yeni girdiği ortama adapte olmaya çalışan, diğerleri gibi olmakla kendi gibi davranmak arasında bocalayan ve bu bocalama döneminde yaşadığı komik ve eğlenceli anlara şahit oluyoruz. Yalnızlığı, insanların gruplaşmış hallerine karşı tavrı, içinden konuşmaları, düşündükleri ama onları dile getiremeyişini okumak çok hoşuma gitti. Lisede belki birçoğumuzun hissettiği o duygular, çoğunluk tarafında kabul edilme isteği, dışlanırız diye sustuklarımız Ada aracılığıyla bana bir geçmişe yolculuk yaşattı. Ortaokul grubunun severek okuyacağını düşünüyorum.