Ölümünden önce ve sonra kitapları/kendisi hakkında yazılan yazıların derlenmiş olduğu ve Tezer Özlü’nün yaşamı, karakteri hakkında bize oldukça güzel bir perspektif sunan kitap. Yer yer burukluk bırakıyor, insan durup “keşke karşılıklı bir şeyler içme şansımız olsaydı.” demekten alamıyor kendini.
Ahmet Oktay tam benim düşüncelerimi anlatmış yazısına başlarken: “Ne diyordu Artaud: “Beni intihar ettiler.” Tezer intihar etmedi ama kendimi onun böyle bir ölümle ölmüş olduğu duygusundan kurtaramıyorum bir türlü.”
Necmi Sönmez de belki hepimizin düşüncelerini yansıtan şu satırları eklemiş: “Özlü’nün kısa ömrüne sığdırdığı anlatıları: Çocukluğumun Soğuk Geceleri, Yaşamın Ucuna Yolculuk, Eski Bahçe Eski Sevgi ve ölümünden sonra kardeşi Sezer Duru’nun çabalarıyla yayımlanan Kalanlar bir bütün olarak ele alındığında karşımıza, gövdesini ve düşüncelerini birey olmamın zorluğuyla sıkıştırarak “kendi gerçeklerini” perdesiz olarak okuyucuya aktarabilen, bunu “ben yaptım” edasıyla değil “bunlar da olabiliyor işte” diye anlatan eşsiz yazar.”