Süleyman Akbulut

Her Savaş Bir Tanrı Öldürür yazarı
Yazar
7.8/10
7 Kişi
37
Okunma
2
Beğeni
2.105
Görüntülenme

Hakkında

Süleyman Akbulut, 1970’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1988’de Hava Harp Okulu sınavlarını kazandı, deneme uçuşlarını tamamladıktan sonra birinci sınıfın başında ayrıldı. Ekonometri ve kamu yönetimi alanlarında eğitim gördü. Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde yükseköğrenim görürken, 5 Ekim 1991’de geçirdiği bir trafik kazası sonucu belden aşağısı felçli kaldı. Felcin ardından bir yıl rehabilitasyon amaçlı tedavi gördü. 1998 yılından sonra, engelliler konusunda faaliyet gösteren kuruluşların yönetimlerinde görev aldı. Engellilerin haklarının kazanılması amacıyla yasal ve sosyal başvuru ve dava süreçlerini yürüttü. Yirmili yaşlarda yazdığı yazılarını Masalsı Yüzleşmeler isimli bir kitapta topladı. 2008 yılında Sandalye-Ben büyüyünce... mavi olacaktım isimli anı-roman türünde kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Halen, başta engelliler olmak üzere dezavantajlı gruplara yönelik ayrımcılığın önlenmesi ve haklarının kazanılması konusunda üniversitelere ve sosyal topluluklara yönelik seminerler veren Akbulut, Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği genel başkanlığını yürütmekte.
Ünvan:
Türk Yazar
Doğum:
1970

Okurlar

2 okur beğendi.
37 okur okudu.
2 okur okuyor.
30 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.

Okur demografisi

Kadın% 60.6
Erkek% 39.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ülke yoktu boğazlaşırken, vatan yoktu, bayrak yoktu. Bir çatışmanın ortasında ülkesi için savaştığını düşündüğü tek bir an olmamıştı. Öncesinde evet, sonrasında evet... Ama çatışma anında sadece ölmemeyi düşünüyordu. [...] Sonra boğazlaşma biter. Ve biten günün ardından o günün sabahında o gün öleceğini düşünmeyen kırk bir kişi ölmüş olur. Oyun gibidir. Ölüm hep senin dışındaki insanların başına gelen bir şeydir çünkü.
Sayfa 49 - Doğan Kitap. İlk baskı, Ocak 2012, İstanbul.·Kitabı okudu
Yalnızlık, aklın cehennemi; vicdan ise cehennemin kılavuzuydu. Ve akıl; her seferinde eriyeceğini bile bile kardan adam düşleri kurduran safdil tanrıydı! Yıkılacağını bile bile kumdan kaleler yaptıran hülyalı mimar. Bildiklerinle yorar, bildiklerinle yalnızlaştırır ve tutsak eder kalabalıklara...
Sayfa 176 - Yılmaz
Reklam
Reklam