Suphi Varım

Suphi VarımKaranlıkta İki Ceset yazarı
Yazar
7.4/10
86 Kişi
306
Okunma
20
Beğeni
2.340
Görüntülenme

Hakkında

Suphi Varım’ın çocukluğu, İzmir’in beton ormanına dönüşmediği yıllarda, sokak aralarında ve arsalarda Çelik Bilek, Tom Miks, Kaptan Swing ve Zagor olarak geçti. Demek ki hayal gücü zengin bir çocuktu. Ailesi mahalle arasındaki iki katlı evi bırakıp dönemin modernleşme simgesi apartmanlardan birine taşınınca Kulver Kalesi’nden ve Darkwood Ormanı’ndan kopan küçük Suphi, beton blokların arasında ne yapacağını şaşırdı, hüzünlendi. Yerli TV dizilerindeki ifadeler gibi oldu ama idare edin artık. Ne de olsa kahramanımız, annesi ve anneannesiyle birlikte Yumurcak, Sezercik ve Ayşecik türü acıklı filmlere pek sık giderdi. O yıllarda mahalle kitapçısında tesadüf eseri Agatha Christie’nin ‘Ölümün Sıcak Eli’ romanını buldu; okur okumaz da polisiyenin büyüsüne kapıldı. Christie’yi Mickey Spillaneler, Maurice Leblanclar, Carter Dicksonlar, falan filanlar takip etti. Türk Sanat Müziği sanatçıları işe hep Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde başladıklarını söylerler ya, bizimki de bu polisiye ustalarının rahle-i tedrisatından geçerek yola çıktı. Kolej’de kendi kafasındaki arkadaşlarıyla gizli bir dedektiflik bürosu kurup apartman olmayı bekleyen metruk evlere girmeye, dedektifçilik oynamaya başladı. Bu arada söyleyelim ki dersleri tepetaklak gidiyordu. Ne yapsın? Ansiklopedi, polisiye, Rokambol, Fantoma hikâyeleri, çizgi roman okumak, Türklerin Anadolu’yu fethinden ve havuz problemlerinden daha cazip geliyordu ona. Zaman geçti ve genç Suphi Varım, artık Suphi Bey oldu. Yıllarca profesyonel yönetici olarak çalıştı. Yüksek lisansını ve doktorasını tamamlayıp ekonomi âlimleri arasına katıldı. Hatta bir üniversitede yardımcı doçent olup ders bile verdi. Bu yoğunluk içinde Nezihe’ye kocalık, Sedef’e babalık etmeye çalıştı. Derken, tarihî an geldi ve Suphi Bey, kırk dokuz yaşının baharında Tekaüt Suphi Beyliğe terfi etti. Çocukluk düşlerinin eşliğinde tam gaz polisiye yazmaya koyuldu. Yazar Suphi olarak kendini o küçük Suphi gibi hissediyor artık.
Unvan:
Ekonomi Doktoru, Yazar
Doğum:
1960

Okurlar

20 okur beğendi.
306 okur okudu.
1 okur okuyor.
102 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Güzel açıklamış
“Bu ülkede kimsenin ideali olamaz. Yukarıdan birileri idealleri belirler, bizim de onlara uymamız istenir. Onların ideallerine uyalım diye de bizim soytarımız olmayı kabul ederler. Onların bütün sorumluluğu, iyi bir soytarı olmaktır. Bizim sorumluluğumuz ise en iyi soytarıyı seçmektir.”
Karıma tarih öğrenmeyi bir türlü sevdirememiştim. O, bütün gün televizyon karşısında oturur, pembe dizilerin düşlerini yaşardı. Buna çok kızardım. Bu diziler, beynin afyonuydu bana göre.
Reklam
“Demek bu işler yazıldığı gibi kolay olmuyor. Her insan yazabilir. Ama yazdıklarını eyleme geçirmek, herkesin harcı olmasa gerek.”
İnsanlar, televizyon seyretmekten veya falcıların peşinde koşmaktan insanlığın tarihinin belleklerinde kayıtlı olduğunun bilincinde değillerdi.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kurgucu yaklaş. Sen sen evet
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Yazarı daha önce hiç duymamıştım. Pdf – Epub arşivimi düzenlerken tesadüfen denk geldim. Kitap dedim ama normal kâğıt olarak basılan türden basılmamış. Kütüphaneci arkadaşın bana dediği şu ki yazar, eseri sadece e-kitap olarak yayımlamış. Yazar normalde ağırlıklı olarak polisiye kitaplar yazmış. Şimdi sitede yer
Kurgu Tarih
Kurgu TarihSuphi Varım · Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü · 20042 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Polisiye yazar Suphi Varım'ın okuduğum ilk eseri olan bu kitap, zeki bir dedektifin suçluyu akıl almaz yöntemlerle izlemesini, merakı ve hırsı ile katile ulaşmasını anlatıyor... Konusu 1900'lü yılların İzmir'inde geçiyor. O dönem şu an yaşadığım şehrin hiç bilmediğim sokakları ve semtlerinin isimlerini okumak çok ilginç geldi. Rumların, İngilizlerin, Türklerin bir arada yaşayıp ticaret yaptıkları dönem ile polisiye bir öykünün ortaya çıkması çok yerinde ve merak uyandırıcı olmuş. Sokaklarda Kupa çeken atların nal seslerini duyarak, onları hayal etmek hiç zor olmadı. Son sayfasına kadar merakla okudum... Eserde, işlenen cinayetlerin arkasındaki gerçekleri araştıran dedektif Sokratis Eliseos hiç beklemediği olayların içinde kendini bulurken, soruşturduğu dava onu bambaşka gizemlerin içine sürükler. Irgat başlarının kıyasıya rekabeti, işçi simsarları, birbirlerinden işçi çalmaları, birilerinin kesesini doldururken, gizli yürütülmeye çalışılan işçi ayaklanması için hayatlarını tehlikeye atan insanların varlığını öğrenen dedektif Sokratis kendisinin ve eşinin hayatı için de endişe duyarken, davayı soruşturmaktan vazgeçmeyerek elindeki kısıtlı imkanları kullanarak olayların arkasındaki sırrı çözüyor... Sokratis, eşinden çekinen, meraklı, zeki olduğu kadar meteliksiz bir dedektif. Ben kendisini çok sevdim. Maceralarını okumaya devam edeceğim. Siz polisiye seven kitap dostlarına da tavsiye ederim...
Sokratis'in Oyunları
Sokratis'in OyunlarıSuphi Varım · Maceraperesgt Kitaplar Yayınları · 201720 okunma
141 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Her polisiye kitapta olduğu gibi katil kim? Sorusunun cevabını arıyorsun sonuna kadar fakat ben kim olduğunu tahmin edemedim, eğer ki cinayetlerin kim tarafından işlendiğini bulabilseydim kitap için iyi değil diyecektim. Fakat güzel bir kitap. Türk bir yazarın Yunanlılar üzerine kahramanları oluşturması garibime gitti. Yazarı araştırdığımda hep polisiye kitaplar yazdığını görüyorum. Olaylarında Osmanlı zamanında İzmir'de geçiyor. İyi okumalar
Karanlıkta İki Ceset
Karanlıkta İki CesetSuphi Varım · Labirent Yayınları · 201457 okunma