1954 yılında Norveç'te dünyaya gelen Thorvald Steen, yazar olmadan önce sanatla uğraşmış ve 19 yaşından başlayarak çeşitli politik, mesleki kuruluş ve komitelere üye olmuştur. 1983 yılında yayınlanan şiir kitabıyla edebiyat dünyasına adım atmış ve bugüne kadar birçok dile çevrilen, farklı yaş gruplarından okurların ilgisini çeken romanlar, çocuk kitapları, şiirler, bir deneme kitabı ve bir de oyun yazmıştır. Thorvald Steen, 1991-1997 yılları arasında Norveç Yazarlar Birliği'nin başkanlığını yapmıştır.
Sitede ne yazık ki kitapları alt türlere ayıramıyoruz. Ben aklıma gelen kitapları bu yolla listelemek istedim. Dileyen ekleme yapabilir, beni düzeltebilir veya kendi listesini oluşturabilir.
Kudüs'ün Fatihi Selahaddin Eyyübi'yi Aslan Yürekli Richard'ın gözünden okuyabilirsiniz. Selahaddin Eyyübi hakkında bilgilere çok yer verilmesede Garb'ın korkulu, Şark'ın sevilen sultanı için yazılanları okuyunca gurur duyayacaksınız. Tarihi olaylara çok yer vermesede vakit geçirmek için okuyabileceğiniz güzel bir kitap.
İlk kez norveç edebiyatına ait bir kitap okudum ve tarzını farklı buldum
İsmi ve konusu dikkatimi çektiği için okumaya başladım kitap o kadar karışık geldiki bitirmekte baya baya zorlandım.
Makedonya kralı iskenderin savaş ve aşk hayatı işleniyor
okunulmasa da olur bir şey kaybetmiş olmazsınız.
Selam kitap dostlarım.
Makedonya Krallığı'nın Kralı İskender'in yaşamına dair az bilinenlerin anlatıldığı sırlarla dolu bir roman okudum. Büyük İskender babası 2.Filip öldürüldükten sonra çok genç yaşta tahta çıkıyor. Savaşlardaki acımasızlığı ve ordusunun gücü sayesinde korkulan ve çekinilen bir kral oluyor. Savaşlarda ordunun yemekleriyle ilgilenen aşçı yardımcısı Phyllis'le olan ilişkisini ve bu ilişkinin İskender'in politika ve askeri konularda aldığı kararlardaki etkisini okuyoruz. Verilen bu bilgiler kaynaklarla da doğrulanıyor.
Tüm bu bilgiler İskender'i zehirlemekle suçlanan Phyllis tarafından yazılan mektuplar sayesinde günümüze ulaşıyor. Iskender'in ölmesini bekleyen komutanı Antipatros tüm bildiklerini yazması halinde canını bağışlayacağını söyler ve Phyllis yazmaya başlar. Mektubun dili Yunanca. O dönemde kadınların okuma yazma bilmesi ender rastlanan bir durum. Çünkü zamanın sözü geçen hocalarından Aristo kadınların okuma yazma bilmesine, ilim ve bilimle uğraşmasına şiddetle karşı.
Phyllis mektupları ölüm korkusuyla yazdığı için zaman zaman kopukluklar olmuş. Konudan konuya geçilmiş. Ama bu beni kitaptan asla soğutmadı. Belki de merakla okuduğum için bütünlükle ilgili sıkıntı yaşamadım. Kitabın kapağını kapattığım da iyiki okudum dedim. İşte bu benim için en önemlisi.
(Orduları ve krallıkları önünde diz çöktüren İskender'in mezarının nerede olduğunun bilinmemesi ise çok ilginç. Çünkü senelerce İskender'in mumyası diye oradan oraya taşınan tabutun içinden firavun 2. Nektanebos 'un mumyası çıkıyor.)