1966 yılında Kayseri-Pınarbaşı- Büyük Karamanlı köyü'nde doğdu.
İlk, orta, lise ve yüksek öğrenimini Kayseri’de tamamladı. 1988 yılında Fen-Edebiyat Fakültesini bitirdi. Aynı yıl edebiyat öğretmenliğine başladı.
1996 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Cihan Okuyucu’nun danışmanlığını yaptığı teziyle yüksek lisansını bitirdi.
Şu anda Berceste Dergisi'nin yayın danışmanlığını yapan Vedat Ali Tok’un, daha önce de Espiye Gündemi, Yağlıdere’nin Sesi (Espiye ve Yağlıdere Giresun’un ilçeleridir. Yazar buralarda ve Tirebolu’da uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmıştır.) gibi bazı yerel gazetelerde haber müdürlüğü ve yayın danışmanlığı görevlerinde bulundu.
Şiir ve yazıları bazı gazetelerle Berceste, Yeniden Diriliş, Erciyes (Kayseri), Uzun Sokak (Trabzon), Bilge (Ankara), Somuncu Baba (Darende) Yeni Dünya, Sarmaşık Kültür (İstanbul), Bizim Külliye (Elazığ) gibi dergilerde yayınlanmaktadır.
...gerek padişahlar , gerek vezirler biliyorlardı ki sanâtkarlar bir devletin, bir milletin can damarlarıdır. Bunlar olmazsa devlet ruhsuz , millet huzursuz olur.
Öğrencilerinden biri Mevlânâ´ya sormuş: “Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?”
Mevlâna:
“Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım.” Öğrenci gitmiş, birincinin
Canıma bir merhaba sundu ezelde çeşm-i yar şöyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim
Dünya yaratılmadan önce ruhlar yaratılmıştır. Bu ruhlar meclisinde Allah Teala kullarına “Ben sizin Rabbiniz değil miyim (elestü birabbiküm), istifhamında bulunmuş; ruhlarımız da bu bir nev’i kulluk sözleşmesi de sayılan hitaba karşı “Evet” (belâ) demişlerdi.
Ahmet Paşa bu mecliste ruhunun Allah Teala’ya âşık olduğunu, insan olarak yaratılmasından sonra ise dünyadan hiçbir şeye karşı iltifat etmediğini, dünyevi güzellerin ve güzelliklerin cazibesine kapılmadığını ifade ediyor. Bu durumu sevgide, aşkta vefa, sadakat şeklinde değerlendirmek gerekiyor; çünkü âşık olanın âşık olduğu sevgilisine karşı büyük bir bağlılık göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde vefadan söz edilemez. Sevgi, aşk kademe kademedir. Allah aşkı, peygamber aşkı, sonra beşerî aşklar… Bunlardaki silsile bozulursa sevgiliye sadakatsizlik baş gösterir.
Efendim yılın 16. kitabının kapağını da kapattık. Yoruma nasıl başlasam bilemiyorum. Sahafta gördüm, divan edebiyatını sevdiğim için dikkatimi çekti ve aldım. Üzerinde gördüğünüz gibi "Fuzulî Romanı" yazıyor, lâkin roman 100. Sayfada bitti :) Evet evet ciddiyim. 100. Sayfada Fuzulî romanı bitti. Yahu roman dediğin bir kitap boyunca
Kitap çok güzel ve akıcı bir anlatımı var. Kadı Burhaneddin'den feyz alınarak yazılmış bir eser. Kitapta Osmanlı döneminde Kadılık ve kadılığın işleyişini anlatan bir eser. Kesinlikle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.
KadıVedat Ali Tok · Akıl Fikir Yayınları · 20164 okunma