Yeşim Türköz sözleri ve alıntılarını, Yeşim Türköz kitap alıntılarını, Yeşim Türköz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet, doğru, ben kendi yaşantımdaki güzelliklerin tadına varmak yerine, başkalarının yaşadıklarını kıskanarak, onlar gibi yaşamanın peşindeymişim bugüne kadar. Kendimi daima şanssız, başkalarını da şanslı gördüm. Kendimi buna inandırdım. Başkalarının hayatına bakarken pembe, kendi hayatıma bakarken ise siyah camlı gözlük kullanıyordum. Çıplak gözle bakmayı hiç denememiştim. Bunu neredeyse ilk kez burada ve yaşamın gerçek renklerinin çok daha güzel olduğunu fark ettim. İşte o andan itibaren, şans diye peşinden koştuğum şeyin, anlamını yitirmeye başladığını gördüm. Bundan sonra gözlerimle yaşam arasına hiçbir şeyin girmesine izin vermeyeceğim. Doğruyu görene kadar bakmaya devam edeceğim. Ve artık başkalarının hayatından çok, kendi hayatımla ilgileneceğim. Meğerse ihmal ettiğim ve görmezden geldiğim ne kadar çok şey varmış. Mutsuzluklarımın büyük bir kısmının, mutluluklarımı yok saymamdan kaynaklandığını anlıyorum.
Geçmiş ve geleceği birbirinden ayıran tek şey içinde bulunduğumuz andı ve biz, çizginin kendisinden çok onun birbirinden ayırdıklarıyla ilgileniyorduk.
Mutluluklarınızı hiçe saydığınızı söylediniz, yani onları küçümsüyor ve görmezden geliyorsunuz. Bu yüzden de kendinizi, şanssız bir insan olduğunuza inandırmış, adeta bu insanca mahkûm etmişsiniz. Mahkûmiyet yeterince ağır bir bedel değil mi?
İşte ben buna isyan ediyorum. Siz belki günlerce, aylarca, belki de yıllarca uğraşıp ortaya çok güzel eserler çıkartıyorsunuz ve sizi kimse tanımıyor. Bu bir haksızlık.
Bu neye benziyor biliyor musunuz? "Bir kadının, çok isteği bir tokayı, saçları karşılığında satın almasına..."
Çok ilginç bir insansınız. Bana Büyü Dükkânından almak istediğimden çok farklı bir şeyle çıkacağımı söylemişlerdi de inanmamıştım. Ben, bugüne kadarki yaşamımı almak için gelmiştim, ancak bugünden sonraki yaşamımı alıp gidiyorum. Size teşekkür ederim..
.
“Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar."
Burası ilginç bir yer. İnsana hem huzur, hem de huzursuzluk veriyor. Siz huzur veriyorsunuz. İçerideki bu tatlı sıcaklık huzur veriyor. Bazı eşyalar da öyle.. Örneğin, şu eski soba, sonra şu tavandan sarkan gaz lambası..