Yüzüne doğru akan katılaşmış kanın aktığı yere elini götürünce eline bulaşan şeye bir an bakıyor, kanı görüp korkmak yerine kanadığı için utanıyor, yerin dibine geçiyor, elindeki yapışkanı koltuğa sürerek özür diliyor. Sağ kalma özrü. Enkazdan pırıl pırıl kadife ceketiyle çıkıp haber izleyenlere gülücükler saçamamanın...
●
Taşınmamız sırasında Angelika'nın benzer eşyaları kendince sınıflandırarak hızla bir araya toplama çabası, küçük elleriyle ağır kutuları kaldırmaya çalışması annemi çok duygulandırmıştı. "Sistem öğrenmiş çocuk." dedi babam. Sanki ben bilmiyorum. Aynılarını ben de yapıyordum, bende sistem öğrenmiştim küçük yaşta. Bardakları gazete kâğıtlarına sarıp yerleştiriyordum kutuya, bebeklerimizi doyurmuştum yolculuğa dayanabilmeleri için, elbiselerini katlayıp kendi kutularının altına yerleştirmiştim, bulmak kolay olsun diye.