Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yvonne Sherratt

Yvonne SherrattHitler'in Filozofları yazarı
Yazar
7.5/10
8 Kişi
21
Okunma
1
Beğeni
1.081
Görüntülenme

Yvonne Sherratt Gönderileri

Yvonne Sherratt kitaplarını, Yvonne Sherratt sözleri ve alıntılarını, Yvonne Sherratt yazarlarını, Yvonne Sherratt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En zalim rejimlere eleştirel gözle bakamayan insanların görüşleri ne derece değerlidir?
1960'lı yıllarda radikal öğrenciler gösterilerinde Adorno'yu hedef tahtası yaptı. Samuel Beckett'e yazdığı bir mektupta şöyle diyordu: "Aşırı sağcılar tarafından birdenbire saldırıya uğramak şaşırtıcı bir durum." Ancak işler giderek kötüleşiyordu. Adorno sürekli takip ediliyor ve saldırıya uğruyordu. Bir gün bir grup kız öğrenci ders verdiği platformun önünü kesti. Üstlerini ve sutyenlerini çıkartarak onu çıplak göğusleriyle utandırmaya çalıştılar. Adorno bu politik aşırılığın hala dehşetini üzerinde hissettiği Nazizm'in zorbalık zihniyetine benzerliğinden korkuyordu. Düşüncesizce yapılan bir sataşmanın sonuçları trajik oldu. Adorno da tıpkı Benjamin gibi dağlara kaçtı. Orada tıpkı yıllar önce Nazilerden kaçarken Benjamin'e olduğu gibi kalp çarpıntıları yaşadı ve 6 Agustos 1969 da kalp krizi geçirerek altmış beş yaşında hayata gözle rini yumdu.
Reklam
Adorno'ya göre şeytani rejimlere kanmamak için en önemli yol görünüşe aldanmadan eleştirel bir gözle düşünme cesaretiydi.
Celan soykırım sonrası travmadan muzdaripti ama Heidegger' in davetinin büyük bir özür anlamına geldiğini sanıyordu. Bu nedenle 25 Temmuz 1967'de filozofla buluştu ama soğuk bir sessizlikle karşılanmıştı. Şair Todtnauberg'teki ziyaretçi defterine şu sözleri yazmıştı: "kalbime doğacak bir sözcüğün umuduyla pınarın üzerindeki yıldıza bakıyorum". Bu söz hiçbir zaman gelmedi. Celan bu buluşmadan kısa bir süre sonra kendini Seine Nehri'ne atarak intihar etti.
1943'te bir kış günü Münih Üniversitesi'ndeki amfide Leibniz'i anlatıyordu. Leibniz'in şeytanın yüce gönüllü bir Tanrı'yla birlikte varolabilmesine dair görüşleri onu Huber için çekici kılıyordu. Huber, Leibniz'in peşinden giderek kötülüğün bu mükemmel dünyada bir kusur olduğunu, güzel bir konçertoda yanlış çalınan bir nota olduğunu söylüyordu.
Alman halkı felsefeye ve müziğe son derece düşkündü.
Reklam
Huber çocukken difteri olmuş, teşhis kesinleşince doktorlar acil bir operasyonla boğazını kesmişlerdi. Hastalığın etkilerini ve tedavi sırasında yaşadığı travmayı hiçbir zaman unutmamıştı. Elleri işte, sokakta veya arkadaşlarıyla buluştuğu zamanlarda hep titrerdi. Sadece piyano çalarken tuşlara odaklanır ve kendini unuturdu. Elleri piyanonun tuşları üzerinde gezinirken yarattığı sesli dünya dışındaki hiçbir şeyle ilgilenmezdi.
... usul usul akan suyun hareketi zamanla en güçlü taşı bile yenebilir . Anlarsın: sert olanların altı oyulur . Hannah savaşıyordu...
Adorno sürgündeki filozof Max Horkheimer hakkında şöyle yazıyordu: " dünyanın sonu geldiğinde hâlâ kurtulmak için saklanabileceği bir yer olduğunu sanıyor. Dünyanın sonu geldi buna eminim ."
Faşizm çılgınlığı bir kez dünyayı ele geçirdikten sonra ... varoluşa anlam veren pek fazla şey kalacağını sanmıyorum. Böyle büyük laflar etmekten hoşlanmıyorum ama artık sadece bir dünya savaşı söz konusu değil, bu bir tür kültür çöküşü. Adorno
Reklam
Her sabah o günkü ekmeğimi kazanıyorum Yalanların satın alındığı markete giderek Umutla Satıcılar arasındaki yerimi alıyorum. Brecht
Objeye bak , dokun , kokla ve onun kendi adına konuşmasına izin ver ; kendini nazik bir şekilde dinlemeye açarsan dünya sana bilmecelerini belli edecektir .
Benjamin, Brecht gibi savaşçı bir ruha sahip değildi Aksine son derece düşünceli ve ümitsizdi. En yakın arkadaşlarından biri olan Yahudi filozof Gerhard Scholem'e şöyle yazmıştı: "Artık nefes almak bile mümkün değil," bu durum 'tabii ki birisi gerçekten boğazlanırken önemini yitiriyor."
Heidegger kıza duyduğu hayranlıkla (buna aşk demekten utanıyordu) 1925 kışında ona dair hayaller kuruyordu: Leylaklar eski duvarların üzerinden sarkarken gizli bahçeler çiçek açmış ağaçlarla dolup taşacak ve sen de üzerinde hafif yazlık bir elbiseyle bahçe kapısından içeri gireceksin. Odan yaz gecelerini yaşayacak ve hayatımızdaki sessiz huzur genç ruhuna yansıyacak. Mutluluk dolu rüyalarında güzel ellerinle koparacağın çiçekler ve yürüdüğün ormandaki yosunlar yakanda hayat bulacak.
Heidegger ilişkilerini kıskanç karısından ve üniversitenin muhafazakar dünyasından saklamak için büyük çaba sarf ediyordu. Ancak Hannah ile bu konuda son derece açık konuşuyordu: Kız onun sadece metresi olabilirdi. Şöyle diyordu: "Gençsin ve önünde nasıl bir hayat olduğu belli değil. Bu gerçeği kabul etmek zorundayız. Benim sana karşı tek sorumluluğum bu yolda kendin olmana yardımcı olmak." Sadece "kendi gibi olduğu" ve hayatta kendi "yolunu" izlediği sürece ona sadık kalacağına söz veriyordu.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.