Yvonne Sherratt Sözleri ve Alıntıları
Yvonne Sherratt sözleri ve alıntılarını, Yvonne Sherratt kitap alıntılarını, Yvonne Sherratt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Avam aldatılmak istiyor öyleyse aldatın
Hiç sokak kavgasını izlemek için toplanan bir kalabalık görmediniz mi? Acımasızlık saygı uyandıran bir şeydir. Acımasızlık ve fiziki güç. Sokaktaki adam sadece acımasız bir güce saygı gösterir. Bir de zalimliğe. Bu, kadınlar için de geçerlidir, kadınlar ve çocuklar için. İnsanlar tam bir korku içinde olmaya gereksinim duyar. Bir şeylerden korkmak isterler. Birilerinin onları korkutmasını ve titreterek boyunduruk altına almasını isterler. 'Boks maçlarından sonra partiye katılan ilk kişilerin dayak yiyenler olduğunu görmediniz mi? Neden acımasızlığı eleştirerek işkencelere kızalım? Kitleler bunu istiyor. Onla ra korkunun heyecanını yaşatacak bir şeyler istiyorlar.
"Bir babanın oğlunu ölüme mahkûm etmeye hazırlanması nasıl da tipik bir disiplin örneğidir." Gözleri heyecanla parlıyordu. Yangınlar içindeki Rhineland görüntüsü, ceza ve zalim bir otorite hayaliyle birleşmişti. Ona göre gözünü kırpmadan büyük acılara neden olabilmek gücün en büyük kanıtıydı. "Muhteşem işler için şiddete başvurmak gerekir." dedi. Ancak Hanfstaengl huzursuzdu; sokak ortasındalardı. Az önce demokratik ve yasalara saygılı Weimar Almanya'sında Friedrich Schiller anıtının önünden geçmişlerdi.
Benjamin, Brecht gibi savaşçı bir ruha sahip değildi Aksine son derece düşünceli ve ümitsizdi. En yakın arkadaşlarından biri olan Yahudi filozof Gerhard Scholem'e şöyle yazmıştı: "Artık nefes almak bile mümkün değil," bu durum 'tabii ki birisi gerçekten boğazlanırken önemini yitiriyor."
Felsefe Alman kültürünün simgelerinden biridir. Kuzey Amerikalılar için yasal Anayasa ne anlama geliyorsa Alman ulusu için felsefe de aynı itibara sahiptir . Filozoflar şöhretli kişilerdir. Filozofların yaptıkları, davranışları , öne sürdükleri fikirler Almanların fikir dünyası üzerinde inanılmaz bir etkiye sahiptir .
Sevgili Miss Arendt !
Bu gece gelip seni görmem ve yüreğine hitap etmem gerekiyor.
Aramızdaki her şey sade, açık ve lekesiz olmalı. Ancak o zaman görüşmeye layık oluruz. Sen benim öğrencimsin, ben de senin hocanım ama bu başımıza gelenler için bir vesileydi sadece...
Mutlu ol, tatlı kız!
Sevgiler, M. H.
Adorno'ya göre şeytani rejimlere kanmamak için en önemli yol görünüşe aldanmadan eleştirel bir gözle düşünme cesaretiydi.
Yahudilik din bile değildir, sadece tek bir kabileden (Stamm) gelen bir insan topluluğudur
Kant - Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din ( 1793 )
1943'te bir kış günü Münih Üniversitesi'ndeki amfide Leibniz'i anlatıyordu. Leibniz'in şeytanın yüce gönüllü bir Tanrı'yla birlikte varolabilmesine dair görüşleri onu Huber için çekici kılıyordu. Huber, Leibniz'in peşinden giderek kötülüğün bu mükemmel dünyada bir kusur olduğunu, güzel bir konçertoda yanlış çalınan bir nota olduğunu söylüyordu.
Antik Yunan devrinin askeri şehir devleti Sparta'yı öven Haeckel, Spartalıların seçilmiş insanlar olduklarını söylüyordu. Neden bu kadar başarılı ve üstün olduklarını ise şöyle açıklıyordu: "Tamamen sağlıklı ve güçlü olanlar" dışındaki çocukları öldüren Spartalılar "her zaman güçlerini ve canlılıklarını koruyorlardı. Haeckel bu savaşçı uygulamayı son derece haklı buluyordu. Ona göre Almanya da Sparta geleneğini izlemeliydi çünkü biçimsiz ve hastalıklı çocukların öldürülmesi "hem öldürülen bebeklere hem de topluma fayda sağlayan bir uygulamaydı."
Hapishanede geçirdiği zamanları anlatırken, " tek bir zevkim vardı: kitaplar ." " Bol bol okuyup çalıştım," diyecekti .
Birinci Dünya Savaşı'nda muharebe meydanı bir faciaydı. Ceset dolu siperlerin, yanıp kül olmuş arabaların ve çamurlu su birikintilerinin ortasında bir asker silahını bırakmayı reddediyordu. Ateşkes ilan edilmiş ve Almanya yenilmiş olmasına rağmen bu yalnız asker teslim olmuyordu. Inatla "Norveçli vahşi bir savaşçı", "ölüme ya da şeytana" karşı savaşan bir "Şövalye" gibi duruşunu bozmadan savaş alanında tek başına yenilgiye şaşkınlıkla bakıyordu. On yıldan fazla bir süre boyunca bu hiddeti içinde taşımaya devam etti.
Sen de mi Carl Schmitt
Hıristiyan, öjenik ve aşırı milliyetçi olan Baeumler, Krieck, Schmitt ve Heidegger gibi filozoflar
kimdir, geçmişleri,
hayat hikâyeleri nasıldır ve
neden ırkçılık ve savaş yandaşlığı yapmışlardır?
Nazi anayasasını hazırlayan ve
Hitler’in kanun yapıcısı olarak
ün ve servet kazanan Carl Schmitt’ miş
"Ölüme dair bir fikrim vardı; sevgili babamdan sonsuza dek ayrılma fikri beni ele geçirmişti ve acı acı ağlamıştım , " diye yazdı. Ertesi yıl ondan iki yaş büyük ağabeyi de öldü. Nietzsche bu durumu " mezarın yeniden açılması " olarak yorumladı. Bu trajedi hüzünlü bir kişiliğe neden oldu . Diğer çocuklar dizlerini çamura bularken Nietzsche hırsla yaşadığı her şeyi en ince ayrıntısına kadar kağıda döküyordu . Düşünmek, anlatmak ve dünyaya anlam vermek onun için ömür boyu süren bir takıntı haline geldi .
Celan soykırım sonrası travmadan muzdaripti ama Heidegger' in davetinin büyük bir özür anlamına geldiğini sanıyordu. Bu nedenle 25 Temmuz 1967'de filozofla buluştu ama soğuk bir sessizlikle karşılanmıştı. Şair Todtnauberg'teki ziyaretçi defterine şu sözleri yazmıştı: "kalbime doğacak bir sözcüğün umuduyla pınarın üzerindeki yıldıza bakıyorum". Bu söz hiçbir zaman gelmedi. Celan bu buluşmadan kısa bir süre sonra kendini Seine Nehri'ne atarak intihar etti.
Adorno sürgündeki filozof Max Horkheimer hakkında şöyle yazıyordu: " dünyanın sonu geldiğinde hâlâ kurtulmak için saklanabileceği bir yer olduğunu sanıyor. Dünyanın sonu geldi buna eminim ."