En Eski Yvonne Sherratt Sözleri ve Alıntıları
En Eski Yvonne Sherratt sözleri ve alıntılarını, en eski Yvonne Sherratt kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şair Heinrich Heine'nin bir asır önce söyledikleri doğruydu: "Nerede kitap yakıyorlarsa, orada sonunda insanları da yakacaklardır".
Sayfa 104Kitabı okudu
... sahiplik bir kişinin objelerle arasındaki en samimi ilişkidir. Sadece onda [koleksiyonerde] hayat bulmazlar; o da onların içinde yaşar. O nedenle önünüzde ona kitaplardan bir ev kurdum. O da birazdan duruma uygun bir biçimde içeriye girip gözden kaybolacak.
Sayfa 181Kitabı okudu
Weinreich'ın da dediği gibi: "Savaş bir yıl daha sürmüş olsaydı muhtemelen Avrupa'da tek bir Yahudi bile sağ kalmayacaktı."
Sayfa 305Kitabı okudu
Bu, hayatımızı kurtaracak olsa bile Naziler tarafından Yahudiler üzerinde yapılan tıbbi deneylerden elde edilmiş bulguları kullanmalı mıyız?
Sayfa 308Kitabı okudu
En zalim rejimlere eleştirel gözle bakamayan insanların görüşleri ne derece değerlidir?
Sayfa 308Kitabı okudu
Ah Heidegger napmışsın sen
Sherratt üçüncü bölümü, işbirlikçi olarak adlandırdığı, Nazilere saygınlık kazandırma yarışına giren bu hırslı kişilere ayırmıştır. Hıristiyan, öjenik ve aşırı milliyetçi olan Baeumler, Krieck, Schmitt ve Heidegger gibi filozoflar Nazi propagandasının yayılmasına katkıda bulunmalarının yanı sıra, bu kârlı işbirliğinin meyvelerini toplayarak Almanya’nın önde gelen üniversitelerinde prestijli makamlara gelmişlerdir.
Sen de mi Carl Schmitt
Hıristiyan, öjenik ve aşırı milliyetçi olan Baeumler, Krieck, Schmitt ve Heidegger gibi filozoflar
kimdir, geçmişleri,
hayat hikâyeleri nasıldır ve
neden ırkçılık ve savaş yandaşlığı yapmışlardır?
Nazi anayasasını hazırlayan ve
Hitler’in kanun yapıcısı olarak
ün ve servet kazanan Carl Schmitt’ miş
Güçlü insan mağrur ve yalnızdır. #Schiller
Sayfa 43 - SayKitabı yarım bıraktı
Felsefe Alman kültürünün simgelerinden biridir. Kuzey Amerikalılar için yasal Anayasa ne anlama geliyorsa Alman ulusu için felsefe de aynı itibara sahiptir . Filozoflar şöhretli kişilerdir. Filozofların yaptıkları, davranışları , öne sürdükleri fikirler Almanların fikir dünyası üzerinde inanılmaz bir etkiye sahiptir .
"Almanya'nın geleceğini güvenceye almak için birkaç bin kişinin ölümü önemli değildir." Savaşı arzulayan bu adam oldukça sıradan bir görünüme sahipti. Üzerinde eski püskü giysiler vardı. Yaz mevsiminin sonunda güneş ışıklarıyla yıkanan gri asfalt sokakta sert adımlarla yürüyordu. O sırada eyaletteki önemsiz politikacılardan biriydi ama radikal görüşleri vardı. Ateşi seviyordu. Onun yıkım gücünden, canlı ışığından, dumanının kokusundan ve hayata gelmesi asırlar sürmüş şeyleri saniyeler içinde yok etme becerisinden hoşlanıyordu.
"Bir babanın oğlunu ölüme mahkûm etmeye hazırlanması nasıl da tipik bir disiplin örneğidir." Gözleri heyecanla parlıyordu. Yangınlar içindeki Rhineland görüntüsü, ceza ve zalim bir otorite hayaliyle birleşmişti. Ona göre gözünü kırpmadan büyük acılara neden olabilmek gücün en büyük kanıtıydı. "Muhteşem işler için şiddete başvurmak gerekir." dedi. Ancak Hanfstaengl huzursuzdu; sokak ortasındalardı. Az önce demokratik ve yasalara saygılı Weimar Almanya'sında Friedrich Schiller anıtının önünden geçmişlerdi.
Avam aldatılmak istiyor öyleyse aldatın
Hiç sokak kavgasını izlemek için toplanan bir kalabalık görmediniz mi? Acımasızlık saygı uyandıran bir şeydir. Acımasızlık ve fiziki güç. Sokaktaki adam sadece acımasız bir güce saygı gösterir. Bir de zalimliğe. Bu, kadınlar için de geçerlidir, kadınlar ve çocuklar için. İnsanlar tam bir korku içinde olmaya gereksinim duyar. Bir şeylerden korkmak isterler. Birilerinin onları korkutmasını ve titreterek boyunduruk altına almasını isterler. 'Boks maçlarından sonra partiye katılan ilk kişilerin dayak yiyenler olduğunu görmediniz mi? Neden acımasızlığı eleştirerek işkencelere kızalım? Kitleler bunu istiyor. Onla ra korkunun heyecanını yaşatacak bir şeyler istiyorlar.
Zorlukların üstesinden gelmek bir şeydi, hafife alınmak ise başka bir şeydi.
Geleceği inşa eden fikirler ve planlar genç dehalardan çıkıyor
Hapishanede geçirdiği zamanları anlatırken, " tek bir zevkim vardı: kitaplar ." " Bol bol okuyup çalıştım," diyecekti .