Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abdullah b. Mahmûd Mevsıli

Abdullah b. Mahmûd MevsıliEl-İhtiyar Tercümesi (4 Cilt Takım) yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
2
Beğeni
379
Görüntülenme

Hakkında

29 Şevval 599 (11 Temmuz 1203) tarihinde Musul’da (Mevsıl) dünyaya geldi. Dedelerinden biri için zikredilen Beldecî/Büldecî (?) nisbesi bir icâzetnâmede Belûcî şeklinde geçmektedir ki (Abdullah Efendi el-İsfahânî, III, 248) bu Belûcistan asıllı olabileceği ihtimalini akla getirmektedir. Temel eğitimini babasından aldı. Musul nakibi Kemâleddin Haydar b. Muhammed b. Zeyd el-Hüseynî’den okudu. Musul, Dımaşk ve Bağdat’ta hadis dinleyip çeşitli dersler aldığı âlimler arasında Mahmûd b. Ahmed el-Hasîrî, Şehâbeddin es-Sühreverdî, Abdürrahîm b. Abdülkerîm es-Sem‘ânî, İbnü’l-Ahdar, İbn Sükeyne, İzzeddin İbnü’l-Esîr, Ruhâvî ve İbnü’l-Hâcib gibi önemli şahsiyetler bulunmaktadır. Bir müddet Kûfe kadılığında bulunan Mevsılî azlinden sonra Bağdat’a yerleşerek ölünceye kadar Meşhed-i Ebû Hanîfe’de tedris, telif ve fetva işleriyle meşgul oldu. Fıkıh ve usul sahasında devrin otoriteleri arasında yer alan âlim, mezhepte kuvvetli görüşleri zayıflarından ayırt edebilecek derecede ilmî yeterliliğe sahip fakihlerden (ashâbü’t-temyîz) sayılmıştır. Talebeleri arasında çeşitli mezheplerden Abdülmü’min b. Halef ed-Dimyâtî ve İbnü’l-Fuvatî gibi âlimler bulunmaktadır. Babası Mahmûd, kardeşleri Abdüddâim, Abdülkerîm ve Abdülazîz de birer ilim adamıydı. Dindar, hayır ve vera‘ sahibi, melik ve âyâna karşı azametli, fukara ve talebeye karşı mütevazi davranırdı. 19 Muharrem 683 (7 Nisan 1284) tarihinde Bağdat’ta vefat etti.
Unvan:
Alim-Yazar
Doğum:
Musul, 11 Temmuz 1203
Ölüm:
Bağdat, 7 Nisan 1284

Okurlar

2 okur beğendi.
4 okur okudu.
3 okur okuyor.
6 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hz.Peygamber (sav) abdest alırken, suyu dirseklerinin üzerine akıtmıştır. Abdest alırken suyu topuklarına ulaştırmayan bir adamı gördüğünde Hz.Peygamber (sav); “Topukların ateşte vay haline!” buyurmuş ve adama topuklarını yıkamasını emretmiştir.14[4]
Sayfa 14 - Muallim Neşriyat
Taharet (Temizlenme) Abdest...
Lügatte mutlak temizlik demektir. Şer'î mânası ise; pis olan şeylerden temizlenmektir. Abdest (vudû) lügatte; güzellik ve parlaklık demektir. Şer'î ıstılahda ise, belli organları yıkamak ve meshetmektir. Bunda lügat mânası da bulunmaktadır; çünkü yıkanan ve meshedilen organlar abdestte güzelleşir. Gasl (yıkamak) lügatte su akıtmaktır. Mesh ise, isabet demektir.
Sayfa 12 - Muallim Neşriyat
Reklam
Hz.muhammed (Sav)
"Cemaatle namaz, sünen-i hûda yani İslam'ın şiarı olan mühim sünnetlerdendir." "İstedim ki; bir adama emir vereyim de, insanlara namaz kıldırsın. Sonra ( o namaz kıldırırken) ben, cemâate gelmeyenlerin evlerini ateşe verip üzerlerine yakayım."
Abdesti Bozan Şeyler...
1 ve 2- Ön ve arka yollardan çıkan her şeyle, ön ve arka yollardan başka vücudun her hangi bir yerinden çıkan pis şeyin, yaranın bulunduğu yerden akması abdesti bozar (İmâm Şâfıî): Bu hususda Allâh (cc) şöyle buyurur: “Yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse”22[12] Burada ayak yolu diye tercüme ettiğimiz (ğâit) kelimesi aslında abdest bozma yeri mânasında kullanılır. Yoksa, bununla def-i hacet mânası kastedilmez; ama bu âyette (ğâit) kelimesiyle, abdest bozma yeri olan heladaki def-i hacet kasdedilmiştir. Hela, o işin yapılışı esnasında insanlara bir örtü vazifesi görür. Şu halde bir kimse def-i hacette bulunmaksızın helaya girip çıkarsa, abdesti bozulmaz. Peygamber (sav) buyurur ki: “Vücuttan akan her kandan dolayı abdest almak gerekir.” Bir başka hadîs-i şerîfde de şöyle buyurur: “Bir kimse namaz kılarken kusar veya burnu kanarsa; namazı bırakıp gitsin abdest alsın; konuşmadığı takdirde namazına kaldığı yerden devam etsin.” Yine bir başka hadîsde; “Yedi şeyden ötürü abdest yeniden alınır.” buyurmuş ve böyle derken; ağız dolusu kusmayı, akan kanı, kahkahayı ve uykuyu bu yedi şey arasında saymıştır. Ön ve arka yollardan başka, vücudun her hangi bir yerinden çıkan şeyin abdest bozucu olması için akması şarttır; zira her derinin altında rutubet ve kan vardır. Dışarıya çıkan şey ise, akmadıkça sadece görünmüş olur ama çıkmış sayılmaz. Fakat ön ve arka yollardan çıkan şeyin abdest bozucu oluşunda böyle bir şey aranmaz. Çünkü buralardan çıkan şey çıkar çıkmaz yer değiştirmiş ve dışarı çıkmış sayılır.
Sayfa 19 - 20 — Muallim Neşriyat
Abdestin Sünnetleri...
3- Misvak kullanmak: Bu da sünnettir; Çünkü Hz.Peygamber (sav) buna devam etmiş ve bu hususda şöyle buyurmuştur; “Dostum Cebrail bana misvak kullanmayı tavsiye etti.” Sahih kavle göre misvak kullanmak müstehabdır diyenler de vardır.17[7]
Sayfa 15 - Muallim Neşriyat
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok