Öne Çıkan Abdullah Ulvan kitaplarını, öne çıkan Abdullah Ulvan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Abdullah Ulvan yazarlarını, öne çıkan Abdullah Ulvan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuğun noksanlığını anlaması, ruhsal bir haldir (aşağılık duygusunu doğurur). Bu hal bazı çacukları ahlâki, marazi (veya onca beğenilen) sebepler veya terbiyeyle ilgili faktörlere, ya da ekonomik ölçülere iter (bu hususlarda ciddi bir sınır tanımayıp, hırçınlaşır) da noksanlığını (yani aşağılık duygusunu) kapamaya çalışır.
İhmal edildiği takdirde, bu çocuğu bağlayıcı, saptırıcı, rezil bir hayata döndürücü, suç ve cinayetlere itici bir rol oynayacağından en tehlikeli bir duygudur.
Bir kadın gelip, kocasının kendisine dayak attığını şikayet edince, Efendimiz(sav) şöyle buyurmuştur;
"Hem hanımlarını köle gibi döverler, hem de utanmadan sarılır yatarlar."
Gençler!
Siyonist Yahudilerin gerçekleştirmek istediği projeler şunlardır:
* İnsanların akıllarını ve ahlaklarını bozmak.
* İnsanları oyun, eğlence, kadın, müzik, uyușturucu vb. șeylerle meșgul ederek, insanların sağlıklı düşünmelerini, memleket ve milletleri için çalışmalarını engellemek.
* İslam ülkelerini ve halklarını kendi siyasi ve
ekonomik egemenlikleri altına alarak, onların kalkınmalarını engellemek. Bunun için de gece gündüz ajanları vasıtasıyla İslam ülkelerinde kargaşa çıkarmak.
Satranç Oynamak
Bilinip tanınan oyunlardan biri de satrançtır. Bu konuda Ashab, Tabiin ve Fukaha iki farklı mezhep oluşturmuşlardır
Birinci mezhebe göre, satranç oynamak haramdır. Bu görüşte olanlar İmam Malik, İmam Ebu Hanife ve İmam Ahmed bin Hanbel'dir. Bu üç imam, satranç hakkında ileri sürdükleri tahrim hükmünde, Ali bin Ebi Talib, İbn Ömer ve İbn Abbas'a dayanmışlardır Çünkü bu üç kadri yüce sahabiye göre, satranç oynamak caiz değildir
İkinci mezhebe göre, satranç oynamak helaldir. Ebu Hüreyre, tabinden Said ibni Müseyyeb, Said bin Cübeyr ve İbn Sirin ayni görüşteler. İmam Şâfii de bu görüşü benimsemiştir.
Satrancın helal olduğunu söyleyenlerin delili şudur: Eşyada asil olan ibahadir. Satrancın haram kılındığına dair kesin bir hüküm gelmemiştir. Aynı zamanda satranç iki yönden tavla oyunundan farklı bir durum arzeder;
Birincisi:Tavla bir bakıma fal oklarıyla kısmet aramaya benzer (607) Satranç ise daha çok uzmanlık, düşünme ve tedbir isteyen bir oyundur. Bu yönüyle ok, atıcılık yarışmasına benzer.
İkincisi: Satrançta iyice düşünüp savaşa hazırlanma ve tedbirli olmaya benzer bir tedbir söz konusudur. Tavlada ise vakti boşuna zayi etme, hiçbir yararı olmayan boş bir şeyle oyalanmak söz konusudur.
Satranç oyununu mubah sayanlar bunu üç şartla takyid etmişlerdir:
al Satranç oynayanların namazı geciktirmemesi,
b) Bir mal ya da para karşılığında oynanmaması,
c) Oyunculardan herbirinin dilini kırıcı sözlerden, edep dışı laflardan korunması
Bu üç şarttan biri yerine getirilmez de bir açıklık verilirse, o takdirde hüküm tahrime yönelir.
Fransız tarihcisi Sedillot teyid eder ki:
"Napolyon'un kanunları İmam Malik'in mezhebi üzere yazılan bir fikih kitabından aktarılıp uyarlanmıştır. Bu kitap Halil'in yazdığı fikih kitabının üzerine ed-Derdir'in yazdığı şerhtir."
Gustave Le Bon, Profesör Libry'nin şu sözünü nakleder:
"Arablar tarih sahnesine, çıkmasaydı modern Avrupa'nın kalkınması asırlarca geriye kalırdı."
Lyn Pool de "İspanya'da Araplar" isimli eserinde şöyle der:
"Endülüs'ün yeryüzünde ilim önderliğini ve kültür sancağını taşıdığı devrelerde ümmi Avrupa cahillik ve mahrumiyet denizinde yüzüyordu."
İngiliz tarihcisi Wells, "Insanlık Tarihinin
Parlak Sayfaları" isimli eserinde şöyle der:
"Avrupa, ticari ve idari kanunları açısın dan İslâm'a büyük çapta borçludur."